Limanlar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
SİRKÜLER NO: 11.6 / 288- 173 = 15/05/2023
İlgi: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü’nden alınan 12.05.2023 tarih ve E-19463099-010.99-1143766 sayılı yazısı.
Denizcilik Genel Müdürlüğü’nden alınan ilgi yazıda;
‘’a) Gemi Yakıt İkmalcileri Derneğinin
18.01.2019 tarihli ve 2019/0101 sayılı yazısı.
b) 29.09.2021
tarihli ve 38591462-400.03.01-E.2638 sayılı yazınız.
c) 29.11.2022
tarihli ve 38591462-499.04.01-E.3716 sayılı yazınız
ç) 05.05.2023 tarihli ve 38591462-400.04.01-E.1266 sayılı yazınız.
İlgi (ç) yazıda özetle, 31.10.2012 tarihli ve 28453 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği'nde yapılan değişikliklere ilişkin görüşleriniz iletilmekte olup görüşlerimiz müteakip maddelerde belirtilmektedir.
1- "(Md 13/7) Yakıt ikmali amacıyla
demirde veya kıyı tesisinde bulunan gemilere aborda olmak için yanaşıp ayrılan
veya yapılacak yakıt ikmali için yükünü almak üzere kıyı tesisine yanaşıp
ayrılan 1000 GT ve daha küçük yakıt ikmal gemileri kılavuz etap seyri olan
liman sahalarındaki etap seyirleri de dâhil olmak üzere, kılavuz kaptan almak
zorunda değildir. 1001 GT ile 3000 GT arasındaki yakıt ikmal gemileri ile ana
tahrik sisteminin alternatif ve çevre dostu enerji kaynakları ile sağlandığı
belgelendirilmiş 1001 GT ile 5000 GT arasındaki yakıt ikmal gemileri, İdare
tarafından süresi ve kapsamı belirlenen mesleki eğitimi almış olan bir kaptan
tarafından sevk ve idare edilmek kaydıyla, kılavuz etap seyri olan liman
sahalarındaki etap seyirleri ile demirleme operasyonları da dâhil olmak üzere,
kılavuz kaptan ve römorkör almak zorunda değildir."
İlgi (a) yazı ile gemi yakıt ikmal (bunker)
şirketlerinin 1000 GT üzeri yakıt ikmal gemilerine zorunlu olan kılavuz kaptan
uygulamasına ilişkin olarak; söz konusu uygulamanın, Odanızca da birçok
platformda dile getirilen denizcilik ekonomisine katkısı olan gemi yakıt
sektörünü olumsuz etkilediği, kılavuz kaptanların ifa ettiği şekilde aynı gemi
ve aynı kaptan ile defalarca yapılan operasyonlar için kılavuz kaptan muafiyeti
verilmesi, yabancı rakiplerinin sahip olduğuna benzer muafiyetlerin sağlanması
ve özellikle yoğun zamanlarda hem ticari işleyişe engel olan hem de kılavuz
kaptan işleyişini aksatan, ciddi israfa sebep olan mevcut uygulamanın
düzeltilmesi için sektör dinamikleriyle uyumlu mevzuat düzenlemesi talep
edilmiştir. Yine Odanızca düzenlenen Müşterek Meslek Komiteleri Toplantılarında
da bu husus "Gemi Tedariklerinde, Yağ Yakıt İkmallerinde Yüksek Liman
Ücretleri" başlığı altında sıklıkla dile getirilmiş olup bu değişiklik
sektörün talepleri doğrultusunda hazırlanmıştır.
Yönetmeliğin 13 üncü maddesine ilave edilen yedinci fıkra hükmü ile ülkemiz yakıt ikmal sektörünün yabancı ülkelerle rekabet gücünün artırılması ve gemi sevk sistemlerinde alternatif ve çevre dostu enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi amacıyla, yakıt ikmal gemilerinin işletim maliyetlerini azaltacak kılavuz kaptan ve römorkör alma muafiyetlerinin kapsamının genişletilmesi uygun bulunmuş olup bu şekilde çevre denizlerimizde sefer yapan gemilerin, yakıt ikmali için ülkemiz limanlarını tercih etmeleri dolayısıyla ülke ekonomisine katkı sağlanması ve sektörün çevre dostu uygulamalara yönlendirilmesi hedeflenmiştir. Malumunuz olduğu üzere, ülkemizdeki yakıt ikmal şirketleri eski uygulama dahilinde kılavuzluktan muaf olmak için daha küçük tonajlarda gemiler inşa ettirmekte, bu durum da ölçek ekonomisine uygun olmadığından gerek ekonomiyi gerekse tek seferde birden fazla ikmal yapmaya engel teşkil etmektedir. Ayrıca bahse konu hüküm, mevcut gemi sicilimizde petrol/akaryakıt tankeri gemi cinsinde kayıtlı 1000-3000 GT arasındaki sadece 12 adet gemiye genişletilerek, bu gemilerde kaptanlık görevi yapacak olanlara yönelik mesleki eğitimlerin tamamlanması akabinde uygulanmaya başlanacak ve İdaremiz ilgili eğitim hususunda yakında duyuru yapacaktır.
2-"(MD14/14) Kıyı tesislerimiz ile diğer
ülkelerin kıyı tesisleri arasında düzenli sefer yapmak için İdareden uygunluk
yazısı alınmış olan, yüksek manevra kabiliyetine sahip, bağımsız en az iki ana
makine ve iki sevk sistemi ve baş iteri bulunan veya baş ve kıç iteri olan tek
ana makineli, köprüüstünden manevra kabiliyetine sahip, uzakyol kaptanı ile
donatılmış, 20 yaşından küçük ro-ro yolcu ve ro-ro kargo gemilerine, ilgili
kıyı tesisine asgari beş yanaşma ve beş ayrılma manevrasını
kılavuzluk/römorkörcülük hizmetlerine tabi olarak yapmış kaptan istihdam etmesi
kaydıyla, aldığı uygunluk yazısında belirtilen kıyı tesislerinde kılavuz kaptan
alma zorunluluğu uygulanmaz."
Bilindiği üzere, ilgi (b) ve (c) yazılarınızda
birçok Avrupa ve Karadeniz ülkelerinde uygulandığı üzere Türkiye limanları ile
yabancı ülke limanları arasında yılda aynı gemi ve aynı kaptan ile en az 25-30
uluslararası sefer yapan ve hat izni olan 2 (iki) ana makine ve baş pervaneli
pitch kontrollü veya pitch kontrollü tek makineli gemilere Limanlar Yönetmeliği
kapsamında kabotaj ve liman seferinde çalışan gemilerdeki gibi Türkiye
limanlarında kılavuz kaptan alma muafiyeti tanınması hususu talep edilmiştir.
Bununla birlikte, Avrupa Birliği (AB) uzun
yıllardır kısa mesafe deniz taşımacılığının geliştirilmesi için ciddi
çalışmalar yapmakta ve bu konuda üyelerine tavsiye kararları yayımlamaktadır.
AB'nin gerçekleştirdiği çalışmaların arasında özellikle üye ülke limanları
arasında gerçekleştirilen düzenli seferlerde; kılavuzluk hizmetine muafiyetler
sağlanmasının kısa mesafe deniz taşımacılığının maliyetlerini azaltarak deniz taşımacılığını
geliştirecek bir destek mekanizması olarak kullanılabileceği ifade
edilmektedir. Bu konuda Avrupa Komisyonu'nun tavsiye kararları ve Direktifleri
mevcuttur.
Düzenli seferlerle gerçekleştirilen kombine
taşımacılık operasyonları; ülkelerin ulaştırma modlarını çeşitlendirmeleri ve
tek bir ulaştırma moduna bağlı kalmamaları için önemli bir taşıma modu olup
2020 yılında ortaya çıkan Covid-19 Pandemisi sırasında karayolu sınır kapıları
ülkelerce kapatıldığında global ticaret, denizyolu üzerinden gerçekleştirilmiştir.
Bu kapsamda dünyada birçok ülke kısa mesafe deniz taşımacılığının
geliştirilmesi için gerekli seyir emniyeti şartlarının sağlanması halinde
düzenli sefer yapan Ro-Ro ve Ro-Pax gemilerine "Kılavuzluk Muafiyet
Sertifikaları (Pilotage Exemption Certificate)" düzenlemektedir. Deniz
taşımacılığı alanında rekabet ettiğimiz ve en fazla kombine taşımacılık
operasyonu gerçekleştirdiğimiz Avrupa Birliği üyesi ülkelerin bu alanda
mevzuatları incelendiğinde birçok üye ülkenin (Yunanistan, Romanya, İngiltere,
Birleşik Krallık, İtalya, Finlandiya vs.) düzenli seferlere kılavuzluk
muafiyeti getirdiği ve bunu bir gelir kaybı ya da seyir emniyetini akamete
uğratacak bir düzenleme olarak görmedikleri aşikardır.
Diğer taraftan ülkemiz açısından Ro-Ro ve Ro-Pax
gemilerle uluslararası seferlerde taşınan toplam yük, ülkemiz limanlarında
toplam elleçlenen yükün %2'sini oluşturmaktadır. Bu kapsamda
değerlendirildiğinde Ro-Ro ve Ro-Pax gemilerinden alınan kılavuzluk ücretine
muafiyet sağlanmasının, bu hizmetlerden alınan kamu payının bütçeye olan etkisi
çok sınırlı olacaktır. Sağlanan bu muafiyet ile denizcilik sektöründen alınan
vergilerin yine denizcilik sektörüne dolaylı bir şekilde geri dönüşü sağlanarak
dolaylı bir teşvik mekanizması oluşturulacak ve anılan hüküm, ilgili mevzuatta
belge alınması ile ilgili düzenleme yapılmadan ve bu hükme istinaden İdareden
uygunluk yazısı alınmadan uygulanmayacaktır.
Bakanlığımızca denizcilik sektörüne sağlanan teşvik mekanizmaları son 3 yılda regüle edilerek sektörümüzün kullanımına açılmıştır. Bu kapsamda, 2022 Ağustos ayında ""Karayoluyla Taşınan Yüklerin Denizyoluna Aktarılmasının Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik", 2021 Nisan ayında "Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair Yönetmelik" ile son olarak 14 Nisan 2023 tarihinde Limanlar Yönetmeliğinde sağlanan "Kılavuzluk Muafiyeti" ile sektörümüzün uluslararası alanda rekabet edebilirliğinin önü açılmıştır. Halihazırda düzenlenen bu mevzuatlar, sektörümüzle yapılan toplantılar neticesinde ve bireysel çıkarlar önceliklendirilmeden sektörün genelinin talepleri doğrultusunda hazırlanmıştır.
3- "(MD14/15) İdare, geminin teknik yapısı
ve özellikleri, kullanım amacı, deniz trafiği, coğrafi ve meteorolojik şartlar
ile üstün kamu yararı gibi hususları göz önünde bulundurarak kılavuz kaptan
ve/veya römorkör muafiyeti veya istisnası tanıyabilir."
Bilindiği üzere 815 sayılı Kabotaj Kanunu'nun 4 üncü maddesi "...Hükümet, muvakkaten ve hiçbir hak temin etmemek şartiyle ecnebi tahlisiye gemilerinin ve petrol arama ve üretim faaliyetlerinde kullanılan deniz vasıtalarının icrayı sanat etmelerine ve Türk tahlisiye gemilerinde ecnebi mütehassıs kaptan ve tayfa istihdamına müsaade edebilir. " hükmünü amirdir. Bu hüküm kapsamında yürütülecek iş ve işlemleri gerçekleştirebilecek ekipman ve kabiliyete sahip Türk bayraklı gemi bulunmaması durumunda, İdaremizce petrol arama ve üretim faaliyetlerinde kullanılan yabancı bayraklı deniz vasıtalarının çalışmasına müsaade edilebilmektedir. Kamu tarafından yürütülen projelere destek sağlanabilmesi ve kamu yararı da göz önünde bulundurularak, verilen bu faaliyet izinleri dahilinde bahse konu gemilerden uygun olanlara muafiyet tanınması amaçlanmıştır. Bu kapsamda, İdaremizin bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Kabotaj Kanunu'nun uygulanmasında asla taviz vermeyeceği aşikardır.
4-"(MD25/1) Gerekli izin alınmaksızın kıyı
tesislerine yanaşan, şamandıralara bağlayan, demirleme sahalarına demirleyen
gemi ve deniz aracı ilgililerine liman başkanlığınca idari yaptırım uygulanır
ve gerekli görüldüğünde uygun olan demirleme sahası veya yanaşma yeri
belirtilerek yer değiştirmesi talimatı verilir."
Gemilerin izinsiz demirleme, yanaşma ve mevzuata aykırı kasıtlı hareketlerinde seyir, can, mal ve çevre emniyeti açısından "uyarı" hususunun yetersiz kaldığı, "uyarı" yapılan gemilerin yapılan uyarıları dikkate almakta yetersiz kaldığı ve bu uygunsuzluğu tekrar ettiği, "uyarı" yerine "idari yaptırım" kararı uygulanmasının daha caydırıcı olacağı değerlendirildiğinden, yapılan değişiklik ile madde revize edilmiştir. Değişiklik ile "uyarı" hükmünün art niyetli olarak kullanılması engellenmiş, yapılan ihlallerin kayıt altına alınması da sağlanarak, seyir, can, mal ve çevre emniyeti ile güvenliği sağlanmıştır.
5-"(MD26/1) ..Kendiliğinden batabilen
gemiler ve tahmil tahliye işlemlerinde kullanılan ekipmanları gereği kıyı
tesislerine yanaşması mümkün olmayan gemilerle yapılanlar hariç olmak üzere,
yat, tekne ve benzeri yüzer deniz vasıtalarının tahmil tahliye işlemi kıyı
tesislerinde yapılır. Kıyı tesislerine yanaşması mümkün olmayan gemi ve deniz
araçları, liman başkanlığının uygun gördüğü sahalarda tahmil tahliye
yapabilirler..."
Seyir, can, mal ve çevre emniyeti de göz önünde bulundurularak kıyı tesisleri dışında demirde yapılan yat tahmil/tahliye hizmetlerinin Yönetmeliğin 26 ncı maddesinde yapılan değişiklik ile belirli özelliklere sahip ve bu amaç için inşa edilen gemiler ile icra edilmesi amaçlanarak bu şartlar altında demirleme sahasında yapılacak söz konusu operasyonlara izin verilmiştir. Bununla birlikte, tahmil/tahliye amacıyla inşa edilmiş olan mevcut kıyı tesisleri ilgili bölgede var iken tamamen ekonomik çıkarlara odaklanılarak, bu amaçla inşa edilmemiş deniz araçları ile demirleme sahasında yat tahmil ve tahliye işlemine yönelik Yönetmelik değişikliğindeki yeni uygulamanın operasyonel riskler gözönünde bulundurularak çok daha emniyetli olacağı aşikardır.
6-"(MD39/16) (LYBS veya LTP'ye girilmesi
gereken bilgilerin eksik veya zamanında girilmemesi durumunda ilgililere her
bir veri girişi için 1.000 TL idarî yaptırım cezası uygulanır."
Bahse konu hüküm, LYBS veya LTP'ye acenteler tarafından girilen ve liman başkanlıklarınca onaylanan bilgilerden, daha sonra operasyonlar esnasında eksik veya yanlış olduğu tespit edilenlere uygulanmakta olup anılan bilgilerin giriş aşamasındaki eksikliklerden herhangi bir ceza uygulanması söz konusu olmayıp, halihazırda Limanlar Yönetmeliğinin genel hükümlerince uygulanan cezai yaptırım için müstakil hüküm eklenmiştir.
7-"Tehlikeli yük taşımayan 45.000 GRT üstü
tüm gemilerin yanaşma/kalkış manevralarında aranan toplam çeki gücü ve asgari
römorkör sayısının deniz emniyeti açısından yeniden değerlendirilmesi;"
Limanlar Yönetmeliği'nin 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası "Gemilerin teknik yapısı ve özellikleri, kullanım amacı, taşıdığı yük cinsi, kıyı tesisine gelen gemilerin tonaj ve adedi, kıyı tesislerinin altyapı durumu ve manevraya elverişliliği, yanaşma ve ayrılma manevrasının süresi ile bu kıyı tesisinde yer alan manevra riskleri göz önüne alınarak, İdare veya liman başkanı ek-5'te ve beşinci fıkrada verilen römorkör adedi ve çekme kuvvetinde geçici olarak değişiklik ve düzenleme yapmaya yetkilidir." ile üçüncü fıkrası "İdare, mevcut, yeni yapılan veya büyüme-genişleme yapmak isteyen kıyı tesisleri için; gemilerin tip, boyut ve teknik özellikleri ile manevra alanları, oşinografik ve meteorolojik şartlar, komşu tesislerle etkileşim ve trafik yaklaşma yoğunluğu gibi çevresel faktörler ve gerekli görülmesi halinde hazırlatılacak olan Modelleme Raporunu göz önüne alarak, ek-5'te verilen römorkör adedi ve çekme kuvvetinde artırma yapabilir." hükümleri dahilinde modelleme raporu sunulması veya seyir, can, mal ve çevre emniyeti de göz önünde bulundurularak römorkör adedi ve çekme kuvvetinde değişiklik yapılabilmektedir. Bununla birlikte, söz konusu hüküm tüm limanlarımızda aynı şekilde uygulandığından limanlardaki mevcut römorkör kapasitesi de dikkate alınmaktadır.
8-"(MD 41, 42, 42A) ... hava çekimi ... metre ve daha fazla olan gemi ve deniz araçlarının geçiş yapması yasaktır. Hava çekimi ... metre ile ... metre arasında olan gemi ve deniz araçlarının ... altından geçişlerine ilişkin usul ve esaslar İdare tarafından belirlenir."
Türk Boğazlarında hava çekimine ilişkin
hükümler Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Yönetmeliği ve bağlısı Uygulama
Yönergesi ile İzmit Körfezinde hava çekimine ilişkin hükümler ise Gemi Trafik
Hizmetleri Uygulama Talimatı ile belirlenmiştir. İdare, bahse konu şartları
ilgili mevzuatı dahilinde daha önce belirlemiş olduğundan. Limanlar
Yönetmeliği'nde geçen "...gemi ve deniz araçları İdarece belirlenecek
şartları sağlamaları halinde boğaz geçişi yapabilir." hükmü fiili duruma
uygun olarak revize edilmiştir.’’
Denilmektedir.
Sayın Üyelerimizin
bilgilerine rica ederiz.
Saygılarımızla,
Vapur
Donatanları ve Acenteleri Derneği
Emin
EMİNOĞLU
Genel
Sekreter
Dağıtım: Tüm üyelerimiz