İMEAK DTO Temmuz 2022 AB Bülteni
SİRKÜLER NO: 23.1 / 461-328 = 21/07/2022
İlgi: İMEAK Deniz Ticaret Odası’ndan alınan 21.07.2022 tarih
ve 2482/532/2022 sayılı yazısı.
İMEAK Deniz Ticaret Odası’ndan alınan ilgi yazıda;
‘’Avrupa'da denizcilik sektöründe enerji
verimliliği uygulamaları ve deniz çevresinin korunması konularında meydana
gelen güncel gelişmelere ilişkin çeşitli kaynaklardan derlenen haberler
bilgilendirme amacıyla aşağıda sunulmaktadır.
1-ECSA, Emisyon
Ticaret Sistemi’nde "Kirleten Öder” Prensibinin Benimsenmesinden Memnun.
Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği (European
Community Shipowners' Associations- ECSA), Emisyon Ticareti Sistemi'ne
(Emission Trading System-ETS) yönelik "kirleten öder" ilkesi
konusundaki Avrupa Konseyi'nin tutumunu memnuniyetle karşılamakta, ancak
gelirleri tahsis etmek için daha fazlasına ihtiyaç olduğu konusunda uyarıda
bulunmaktadır.
Avrupa Birliği (AB) Çevre Bakanlarının, AB
Konseyi'nin Emisyon Ticareti Sistemi'nin revizyonu ve "Fit for 55"
paketinin bir parçası olarak plana deniz taşımacılığının dahil edilmesi
konusundaki tutumunu kabul ettiği belirtilmektedir.
"Kirleten öder" prensibini
destekleyen ve ETS maliyetlerinden geminin ticari işletmecisini zorunlu olarak
sorumlu tutan Konseyin güçlü desteğinin ECSA tarafında memnuniyet yarattığı
belirtilmektedir. AB Konseyi'nin ETS maliyetleri hakkındaki ortak tutumunun,
Haziran 2022 ayının başlarında Avrupa Parlamentosu tarafından benzer görüşün
benimsenmesinin ardından geldiği bilinmektedir. Aşamalı dönem uygulamasının
devam etmesi ve dört yıllık bir süre boyunca denizcilikten kaynaklanan
emisyonların kademeli olarak dahil edilmesinin de sektör için sorunsuz bir
geçiş sağlamak adına önem taşıdığı belirtilmektedir. Ayrıca ECSA, Avrupa
Konseyi'nin ETS İnovasyon Fonu kapsamında belirli çağrılar yoluyla deniz
taşımacılığına özel önem verilmesi taahhüdünü de olumlu bir gelişme olarak
görmektedir. Ancak ECSA, yeniliği desteklemek ve temiz/çevreci yakıtlarla
konvansiyonel yakıtlar arasındaki fiyat farkını kapatmak için söz konusu
taahhüdün yeterli olmadığını düşünmektedir. Bu nedenle, Avrupa Parlamentosu'nun
önerisinde olduğu gibi, denizcilik sektörünün enerji dönüşümü için ETS
gelirlerinin tahsis edilmesi ECSA tarafından talep edilmektedir.
ECSA Başkanı Philippos PHILIS; "Avrupalı gemi
sahiplerinin uluslararası bir çözümü tercih etmelerine rağmen, denizcilik
sektörünün de AB düzeyinde iklim krizini ele almak için adil bir şekilde
katkıda bulunması gerektiğini biliyoruz. AB politikacılarıyla gündeme
getirdiğimiz en önemli noktalardan biri olan ticari işletmecilerin
maliyetlerden zorunlu olarak sorumlu tutulması konusunda hem Konsey hem de
Parlamentonun benzer bir tutumu desteklemesi dikkat çekicidir. Sektörün enerji
dönüşümü için herkesin elini taşın altına koymasına ve "kirleten
öder"prensibinin doğru bir şekilde uygulanmasına ihtiyacımız var." açıklamasında bulunmuştur.
ECSA Genel Sekreteri Sotiris RAPTIS; "Kabul edilen
metin, iddialı ve etkili bir iklim önlemi elde etme yolunda iyi bir adımdır.
İnovasyon Fonu kapsamında denizcilik sektörüne özel önem verilmesi cesaret
vericidir; ancak Konseyin bu konudaki konumu gelirleri tahsis etmekte yetersiz
kalmaktadır. Temiz/çevreci yakıt ile konvansiyonel yakıtlar arasındaki fiyat
farkının karbon sözleşmeleri yoluyla kapatılması için gelirlerin sektöre tahsis
edilmesi gerekmektedir. Konseyi, müzakereler sırasında ilerleme sağlamaya ve
Parlamentonun pozisyonuna yaklaşmaya teşvik ediyoruz. Mevcut ETS gelirlerinin
%80'i diğer ETS sektörlerinin enerji geçişi için kullanılıyor ve aynısını
denizcilik sektöründe de görmemiz gerekiyor. Bu durum, deniz taşımacılığının
dekarbonizasyonu ve sektörün rekabetçiliği için ya tamam ya devam niteliği
taşıyor."
açıklamasında bulunmuştur.
Avrupa Konseyi'nin, "ice class" gemiler
sorununun yanı sıra küçük adalar ve uzaktaki bölgeler için özel hükümlerin ele
alınmasına yönelik bir öneriyi de desteklediği bilinmektedir. Bu kapsamda
Avrupalı gemi sahipleri, uygun bir çözüme ulaşabilmek adına Konsey ve
Parlamento ile iletişime geçmeyi beklemektedir.
Konseyin tutumunun kabul edilmesinin ardından,
nihai metin üzerinde bir anlaşmaya varılması için Parlamento ile Konsey
arasındaki müzakerelerin kısa süre içinde başlaması beklenmektedir.
(Kaynak:ECSA)
2-Avrupa
Denizcilik Teknolojisi Sektörü İçin Yeşil ve Dijital Bir Gelecek
Denizcilik teknolojisi sektörü, hiçbir çalışanı
veya bölgeyi sürecin dışında bırakmadan eşit ve adil geçişi sağlamak için
acilen iddialı bir sektörel stratejiye ihtiyaç duymaktadır.
Avrupa Komisyonu'nun "Dayanıklı,
yenilikçi, sürdürülebilir ve dijital mobilite ekosistemi- 2022" başlıklı
Çalışma Belgesi, dünya üzerinde tüm mobilite ekosistemi üzerinde yıkıcı bir
etkisi olan küresel Covid-19 pandemisinin ardından mobilite sektörünün (gemi
inşası, otomotiv ve demiryolu) yeşil ve dijital olarak toparlanması için
çalışmaya yönelik istişare sürecine katılmaları yönünde paydaşlara çağrıda
bulunmaktadır.
Denizcilik teknolojisi sektörünün resmi Avrupa
sosyal ortakları (paydaşları) olarak "IndustriAll European Trade
Union" ve "SEA Europe", Avrupa'da sektör için sürdürülebilir bir
gelecek sağlamaya yönelik sektörden ve çalışanlardan gelen ortak öncelikleri ve
talepleri ana hatlarıyla belirterek bu sürece aktif olarak katkı sağlamaktadır.
Sektörün Karşılaştığı Zorluklar
Avrupa'daki denizcilik teknolojisi sektörü 1
milyon istihdam ve 128,6 milyar Euro toplam üretim değeri yaratmaktadır.
Sektör, Avrupa'nın savunma ve denizlerdeki gücü için stratejik olmanın yanı
sıra Avrupa'daki birçok kıyı bölgesi için de gerekli bir konumda yer
almaktadır. Bu nedenle, yeni gemi inşa siparişlerdeki büyük düşüş ve Avrupa'nın
karmaşık gemi tiplerinden oluşan, dar bir tüketici grubunun istek ve
gereksinimlerine göre bölümlenmiş pazara olan büyük bağımlılığı, pandemi krizi
sırasında açıkça görüldüğü gibi, Avrupalı sektör paydaşları için büyük bir
endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Kruvaziyer gemilerine yönelik talebin
2030 yılına kadar artma olasılığı düşük olduğundan, tersaneleri ve çalışanları
güncel durumda tutmak için güçlendirme, yeşil teknoloji ve offshore
yenilenebilir enerji gibi alanlarda acil çeşitlendirme ve yatırıma ihtiyaç
bulunmaktadır.
Küresel ölçekte eşit
olmayan rekabet şartları
Avrupa denizcilik teknolojisi sektörünü diğer
bölgelere göre daha fazla etkileyen Covid- 19'un yanı sıra, ekonomik olarak da
toparlanma açısından geride kalmaya devam etmektedir. Çin ve Güney Kore yeni
gemi siparişlerinde çok daha düşük oranlarda düşüşler yaşarken (%16 ve %18),
kısmen devlet destekli büyük teşvik paketleri sayesinde çok daha hızlı
toparlanmıştır. Halihazırda var olan devlet yardımlarına ilave olarak bu teşvik
paketleri, Avrupa'nın rekabet gücünü ciddi şekilde olumsuz etkilemeye devam
etmektedir. Bu durum Avrupalı armatörlerin, yeşil/çevreci gemiler de dahil
olmak üzere yeni gemiler için Avrupa yerine Asya'da sipariş verdiğini
açıklamaktadır. Bunun yanı sıra, Avrupa'daki sektörün aynı desteği alamadığı
bilinmektedir. Gemilerin AB Gümrük Bölgesi'ne ithal edilmemesi nedeniyle telafi
edici ve anti-damping önlemler gibi ticari savunma araçlarından yararlanamayan
Avrupa tersanelerinin diğer sorunları nedeniyle rekabet açısından dezavantajlı
durumu devam etmektedir. Avrupa Komisyonu'nun iç piyasayı bozan dış sübvansiyonlara
ilişkin önerisinin tatmin edici çözümler sunmayacağı veya Avrupa'nın rekabet
edebilirliğini geri kazanmasına yardımcı olmayacağı konusunda riskler bulunduğu
belirtilmektedir.
Rusya'nın Ukrayna'ya
yönelik saldırısı ve müteakip yaptırımlar
Ukrayna'daki savaşın ardından Rusya'ya yönelik
Avrupa tarafından ve uluslararası ölçekte uygulanan yaptırımların, Avrupa
tersanelerini ve denizcilik ekipmanlarını da olumsuz etkilediği bilinmektedir.
Uluslararası yansımalar aynı zamanda fiyat, enerji ve hammaddelere erişim
üzerinde etki yaratarak Avrupa'daki üretim üzerinde ekstra baskı yarattığı
ifade edilmektedir. Söz konusu bu etkilerin, Çin ve Güney Kore'deki rakiplerine
kıyasla Avrupa'nın tam olarak toparlanamadığı pandemi krizinin olumsuz
sonuçları sonrasında geldiği ifade edilmektedir.
Mevcut yüksek düzeyli ve jeopolitik sorunlar,
Avrupa denizcilik teknolojisi sektörünün yeşil ve dijital geçişi üzerinde ek
baskı oluşturmakta olup Avrupa'nın diğer ülkelere veya bölgelere fazla bağımlı
olmasının risklerine dair kanıtlar sunmaktadır. Bu durumun, Avrupa açısından
stratejik olan denizcilik teknolojisi sektörüne yönelik, özellikle de yerel
armatörlerin Asya'da sipariş verdiği ve Avrupa tersanelerinin ticari gemi inşa
etmek için artık rekabetçi olmadığı Avrupa gemi inşa sektörü açısından da
geçerli olduğu ifade edilmektedir. Bu zorlukların, sektör için esnek ve
sürdürülebilir bir gelecek sağlamak ve Avrupa'nın Asya denizcilik teknolojisi
sektörüne tamamen bağımlı hale gelmesi riskini önlemek için "Mobilite Ekosistemi
Dönüşüm Süreci" ile başlayarak Avrupa düzeyinde gerçek bir yeniden katılım
gerektirdiği belirtilmektedir.
İfade edilen bu hususlara karşı Avrupa
denizcilik teknolojisi sektörünün paydaşları, Avrupa Komisyonu, Avrupa
Parlamentosu ve Üye Devletleri acilen somut politika eylemleri benimseme ve
yatırımları artırma çağrısında bulunmaktadır. Ayrıca paydaşlar, Mobilite
Ekosistemi Dönüşüm Süreci hedeflerine uygun olarak esnek, yenilikçi,
sürdürülebilir ve dijital bir sektör sağlarken Avrupa'nın tamamen Asya
denizcilik teknoloji sektörüne bağımlı hale gelmesini önlemek için sektöre ve
işgücüne destek olunmasını talep etmektedir.
Avrupalı sektör paydaşları aşağıda yer alan
konularda çağrıda bulunmaktadır.
I. Sektörü korumak ve istihdamı
sağlamak için sektörel bir yaklaşım
Avrupa denizcilik sektörü, küresel pazarda
sektöre özgü zorluklarla karşılaşmaya devam etmektedir. Mobilite Ekosisteminde
yer alan üç sektörün karşı karşıya olduğu bazı ortak sorunlar olsa da, denizcilik
teknolojisi sektörü için sektöre özel bir Avrupa stratejisine her zamankinden
daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle küresel ölçekte rekabet şartlarını
eşitlemek, devlet desteği sağlamak ve sektöre yönelik AB ticaret koruma
araçları oluşturmak için Avrupa Birliği'ne özgü bir eylemin gerekli olduğu
belirtilmektedir.
-Paydaşlar, küresel ölçekte rekabet şartlarını
eşitlemek ve kurulması planlanan Sektörel Uzman Grubunda somut önlemleri
tartışmak için Avrupa denizcilik teknolojisi sektörüne yönelik sektöre özel bir
strateji benimsenmesini talep etmektedir.
II. İç talebi
canlandırmak ve Avrupa'da çalışmaları sürdürmeye yönelik eylem
Covid-19 sonrası, Avrupa denizcilik teknolojisi
sektörü toparlanma sürecinde geri kalmaya devam ederken özellikle Asya olmak
üzere diğer bölgeler, Avrupalı armatörlerden gelen yeni siparişlerdeki
paylarını artırmaya devam etmektedir. Avrupa tersanelerini ve çalışanları
canlandırmak için teşviğe ihtiyaç olduğu dile getirilmektedir.
-Paydaşlar, Avrupa'nın iddialı hedeflerine uygun
olarak "Deniz Taşımacılığı Platformu"nun stratejik araştırma
gündemlerini uygulamak için Ar-Ge'yi teşvik etmenin yanı sıra mevcut gemilerin
yenilenmesi, yeşil/çevreci gemi ve teknolojilerin üretimi kapsamında yenilikçi
sıfır emisyonlu gemilere yönelik iç talebi canlandırmak adına Avrupalı
politikacıların önlem alması çağrısında bulunmaktadır.
III.İşleri ve
kabiliyetleri korumak için yatırım ve desteğin artması
Dijital ve yeşil dönüşümün aynı anda başarılı
olmasını sağlamak için yatırımlarda artış olması gerektiği belirtilmektedir.
Tersanelerin dekarbonizasyonu ve yeni üretilen gemilerde yeşil/çevreci
enerjinin kullanılabilmesi için teknoloji ve üretimle ilgili araştırma ve
geliştirme yatırımlarının yanı sıra özellikle yeşil ve dijital kabiliyetler ve
altyapıda, becerilerin yeniden kazandırılması ve geliştirilmesine yönelik daha
fazla desteğe ihtiyaç duyulmaktadır.
-Paydaşlar, "AB Beceri Paktı"
kapsamında mali destek, yeşil teknoloji ve gemilere yönelik Ar-Ge'ye daha fazla
yatırım yapılması ve uygun altyapıya sahip makul fiyatlı ve öngörülebilir temiz
enerjiye erişimin sağlanması için acil eylem çağrısında bulunmaktadır.
VI.Tüm çalışanlar ve
bölgeler için Adil Geçiş
"Adil Geçiş" süreci, Avrupa
denizcilik teknolojisi sektörünün yeşil ve dijital geçişinin merkezinde yer
almaktadır. Avrupalı paydaşlar bu dönüşüm sürecini desteklemektedir. Avrupa'nın
küresel pazarda yüksek teknolojili yeşil gemi ve ekipmanların üretiminde lider
konumda olması için çalışmaların sürdürüleceği ifade edilmektedir. Bu geçişin,
yatırım ve finansman artışının yanı sıra, Avrupa sektörünün küresel pazarda
rekabet edebilmesine olanak tanıyan iddialı bir Avrupa sektörel stratejisi ile
desteklenmesi gerektiği dile getirilmektedir.
Söz konusu geçiş döneminin iyi yönetilmesi
gerektiği ve hiçbir tersane, bölge veya çalışanın bu sürecin dışında
bırakılmaması gerektiği Avrupalı paydaşlar tarafından belirtilmektedir.
"Adil Geçiş"in sağlanmasında etki değerlendirmeleri, işgücü
planlaması, kabiliyetlerin geliştirilmesi ve yeniden kazanılmasına yönelik
yatırımların önemli olduğu ifade edilmektedir. Her bölge için yatırım
ihtiyaçlarını, Ar-Ge'yi, altyapıyı ve kabiliyetleri ele alan bölgesel Adil
Geçiş planlarına AB sektörel stratejilerinin dahil edilmesi önerilmektedir.
Yeşil ve dijital dönüşümün aynı anda gerçekleşebilmesi için istikrarlı sektörel
ilişkilerin de çok önemli olduğuna dikkat çekilmektedir.
-Paydaşlar, değişim beklentisi içinde olan
ortakları destekleyen bölgesel, ulusal ve Avrupa düzeyinde ayrıntılı bir etki
değerlendirmesi yapılmasını,
-İşveren ve çalışanlar arasındaki Sosyal
Diyaloğa dayanan, yeni işgücünü çeken, geçişleri destekleyen, çalışan
becerilerini geliştirmek için yeterli kaynakları sağlayan bir AB Adil Geçiş
Çerçevesi oluşturulmasını,
-Yeşil ve dijital dönüşümün aynı anda
gerçekleşmesi sürecindeki zorlukların, firma, bölgesel, ulusal ve Avrupa
ölçeğinde olmak üzere tüm ilgili düzeylerde getirdiği değişikliklerin
öngörülebilmesi için Avrupalı ve ulusal ortakların sosyal diyalog taahhüdünde
bulunmasını talep etmektedir.
Dayanıklı, yeşil ve
dijital bir gelecek mümkün
Yeşil ve dijital dönüşüm sürecinin aynı anda
gerçekleşmesinin, küresel düzeyde çeşitli zorluklarla karşılaşmaya devam eden
Avrupa denizcilik teknolojisi sektörü üzerinde artan bir baskı oluşturacağı
düşünülmektedir. Bunun yanı sıra, Avrupa'nın küresel pazarda rekabet edebilmesi
için ileri teknolojiye sahip, yüksek değerli yeşil ve dijital ekipman ve
gemilerin üretilmesinde lider olması gerektiği belirtilmektedir. Avrupa
sektörünün Asya'ya bağımlılığının azaltılması için de denizcilik teknolojisi
sektörünün faaliyetlerini çeşitlendirmesi gerektiği ifade edilmektedir.
Avrupalı paydaşlar, söz konusu zorluklar karşısında bölgesel ve ulusal düzeyde
ihtiyaç duyulan işbirliği ve yatırımla birlikte somut eylem ve desteklere
yönelik AB politikacılarına çağrıda bulunmaktadır. (Kaynak: SEA Europe)
3-Paris MOU Kapsamında, 01.01.2022-27.05.2022
Tarihleri Arasındaki Türk Bayraklı Gemi Tutulmaları.
01.01.2022-27.06.2022 tarihleri arasında Paris
Memorandumu (Paris MOU) üye limanlarında Türk Bayraklı gemilere yönelik 103
denetim gerçekleştirilmiş ve söz konusu denetimlerde İtalya'nın Piombino,
Augusta ve Savona Limanları ile Almanya'nın Bremen Limanı'nda 5 adet Türk
Bayraklı gemi tutulmuştur. Türk Bayraklı gemi tutulmalarına ilişkin detaylı
bilgiler Odamız web sayfasında (https://bit.ly/3OzOhVQ)
yer almaktadır.’’
Denilmektedir.
Sayın Üyelerimizin
bilgilerine rica ederiz.
Saygılarımızla,
Vapur
Donatanları ve Acenteleri Derneği
Emin
EMİNOĞLU
Genel
Sekreter
Dağıtım: Tüm üyelerimiz