İMEAK DTO Mart 2021 AB Bülteni
SİRKÜLER NO: 23.1 / 290-206 = 19/04/2021
İlgi: İMEAK Deniz Ticaret
Odası’ndan alınan 19.04.2021 tarih ve 1234/415/2021 sayılı yazısı.
İMEAK Deniz
Ticaret Odası’ndan alınan ilgi yazıda;
Avrupa'da denizcilik sektöründe meydana gelen güncel
gelişmelere ilişkin çeşitli kaynaklardan derlenen haberler bilgilendirme
amacıyla aşağıda sunulmaktadır.
1- Şili Enerji Bakanlığı ve
Rotterdam Limanı yeşil hidrojen konusunda Mutabakat Anlaşması imzaladı.
Şili Enerji Bakanı Juan Carlos Jobet ve Rotterdam Limanı
CEO'su Allard Castelein arasında video konferans üzerinden gerçekleştirilen bir
toplantıda yeşil hidrojen konusunda Mutabakat Anlaşması (Memorandum of
Understanding - MOU) imzalandı. Hidrojenin yakıt ve hammadde olarak kullanımı
ile ilgili olarak Enerji Bakanlığı ile Avrupa'da bulunan bir liman arasında
imzalanan ilk anlaşma olan söz konusu Mutabakat Anlaşması, Hollanda ve Şili
için ulusal öneme sahip. İmzacılar arasında Şili'nin Hollanda Büyükelçiliğinden
Elçi Müsteşarı Moscoso Valenzuela ve Şili Hollanda Büyükelçisi Harman Idema yer
aldı.
Avrupa, enerji kullanımını ve tedarikini sıfır emisyona
yöneltmek amacıyla kapsamlı Yeşil Mutabakat (Green Deal) programı üzerinde
çalışmalarını sürdürmektedir.
Avrupa tarafından kullanılan
enerjinin %13'ünün Rotterdam Limanı aracılığıyla Avrupa'ya ulaştırıldığını
belirten Şili Enerji Bakanı Juan Carlos Jobet, imzalanan Anlaşma ile önemli bir
adım atıldığını ifade etmiştir.
Rotterdam Limanı fosil yakıtlardan yenilenebilir
yakıtlara geçiş dönemine ev sahipliği yapmak ve Kuzey Batı Avrupa'da hidrojen
merkezi olmak amacıyla bir dönüşüm geçirmektedir. Liman, gemiler için tüm
dünyadan hidrojen temin etmek ve Avrupa'daki komşu ülkelere hidrojen dağıtımı
gerçekleştirmek amacıyla bir altyapı ve dağıtım ağı hazırlama yönündeki
çalışmalarını sürdürmektedir. Rotterdam Limanı, yenilenebilir enerji
kaynaklarına ilişkin iyi koşulları, temiz hidrojen stratejisi, üst düzey teknolojisi
ve gelişmiş ekonomisi bulunan Şili'yi hidrojen alanında iş birliği yapabileceği
çok önemli bir ülke olarak görmektedir.
Şili Enerji Bakanı, imzalanan MOU'nun, uluslararası
hidrojen arz talep dengesinin kurulması için ülkelerin birlikte çalışmalarını sağlamak
amacıyla yapılan planın bir parçası olduğunun altını çizmiştir. Buna ek olarak
söz konusu MOU ile; hidrojen kullanımının, bilgi paylaşımı ve birikiminin, iyi
uygulamalar ve deneyimlerin ve resmi müzakerelerin ilerletilmesinin yanı sıra,
karşılıklı çıkar ve faydalara yönelik projelerde ortak çalışmalar yürütülmesi
amacıyla yapılacak eylem ve girişimlerde işbirliğinin gerçekleştirilmesi
hedeflenmektedir.
Şili Enerji Bakanı Jobet
konuyla ilgili olarak şu şekilde bir açıklama yapmıştır: "Yeşil hidrojen üretimi konusunda Şili çok uygun avantajların
bulunduğu bir bölgedir. 2030 yılına kadar dünyadaki en ucuz yeşil hidrojeni
üretmek istiyoruz. 2040 yılına kadar ise yeşil hidrojen ihracatında ilk üçe
girmeyi hedeflemekteyiz."
Büyük bir sanayi bölgesi, derin suları, liman verimliliği
ve büyük Avrupa Sanayi bölgeleri ile bağlantı kurmasını sağlayan iyi bir
dağıtım ağı bulunan Rotterdam Limanı, küresel hidrojen ticareti ve
talep edilen bölgelere hidrojen dağıtımı gerçekleştirilmesi açısından önemli
bir merkezdir.
Rotterdam Liman CEO'su Allard Castelein
şu sözleri ifade etmiştir: "Paris İklim Anlaşması'na
(Paris Climate
Agreement) bağlıyız ve Enerji Geçişi konusunda limanımızda
birkaç yıldır çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Şili gibi ülkelerle yapılan
ortak çalışmalar ile Kuzey Batı Avrupa'da hidrojen merkezi olma hedefimizi
gerçekleştirme yönünde önemli adımlar atıyoruz. İklim hedeflerinin
gerçekleştirilmesi açısından hidrojenin önemli bir yere sahip olduğuna ve
hidrojenin hem üretici, hem de alıcı ülkeler için faydalı olacağına inandığımız
için söz konusu ticaret hattının kurulması ekonomik ve çevresel yönlerden çok
önemli bir yere sahiptir." (Kaynak: https://www.hellenicshippingnews.com/)
2-
Avrupalı liman işçileri
Avrupa Komisyonu'nun eylemsizliğinden şikayetçi.
Avrupalı liman işçileri kuruluşları, liman sektöründe
COVID-19 salgını ve büyük deniz taşımacılığı şirketlerinin kapasitelerinin
azalması nedeniyle yaşanan zorluklara yönelik Avrupa Komisyonu'nun gösterdiği
eylemsizlikten dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını belirtmektedir.
Avrupa Birliği Limanlar Sektörel Sosyal Diyalog Komitesi (European Sectoral Social Dialogue Committee for
Ports) sosyal partnerleri,
Avrupa Taşımacılık İşçileri Federasyonu (European Transport Workers' Federation - ETF), Avrupa Özel Liman Şirketleri
ve Terminalleri Federasyonu (The Federation of
European Private Port Companies and Terminals - FEPORT), Avrupa Deniz Limanları Örgütü (The European Sea Ports Organizations - ESPO) ve Uluslararası Liman İşçileri
Konseyi (International Dockworkers Council - IDC); Komiser Schmidt, Valean ve Vestager'e gönderdikleri ortak yazıda liman sektörüne
yönelik hayati öneme sahip birçok konuda Avrupa Komisyonu'nun tepkisiz
kaldığını ve beklenen desteği göremediğini belirtmiştir.
Taşımacılık işçileri kuruluşları, deniz taşımacılığı
sektöründe faaliyet gösteren büyük şirketlerin kapasitelerinin azalması
sonucunda deniz taşımacılığı lojistik zincirinde yaşanan mevcut durumla ilgili
olarak Avrupa Komisyonu'na yaptıkları uyarıyı vurgulamaktadır.
Söz konusu kuruşların
sunduğu ortak bildiride: "Giderek azalan bilanço
güvenilirliği yalnızca liman ve terminallerin işleyişini değil, aynı zamanda
tedarik zinciri müşterilerini ve diğer sektör paydaşlarım olumsuz yönde
etkilemektedir. Sosyal partnerler söz konusu gelişmelerin Komisyon tarafından
takip edilmemesinden dolayı üzüntü duymaktadır." ifadelerine yer
verilmiştir.
Özel bir şirketten alınan verilere göre Aralık 2020'de
%44.6 seviyesine düşen küresel bilanço güvenilirliği, yine aynı şirket tarafından
2011 yılında yapılan değerlendirmeden bu yana gözlemlenen en düşük seviye
olmuştur. Aralık 2019'a kıyasla %31.7 oranında azalan bilanço güvenilirliği
yıllık bazda üst üste 5 defa çift haneli düşüş göstermiştir.
Güvenirlilikteki söz konusu düşüş, taşımacılık
şirketlerinin ana ticaret rotalarına kapasite sınırı getirmeleri ile aynı
zamana denk gelmiştir.
Konteyner sayısının az olması, taleplerin artması ve
COVID-19 salgını nedeniyle yaşanan işgücü kaybı nedeniyle limanlarda geniş
çaplı sıkışıklıklar meydana gelmektedir. Çin yeni yılında
bile özellikle büyük ticaret
hatlarındaki kapasitenin taşımacılık şirketleri tarafından düşmesine izin
verilmemesi nedeniyle nakliyeciler, 2021'in 2'nci çeyreğine kadar bilanço
güvenilirliğinde gelişme göremeyebilirler.
Acil konular ile ilgili olarak faydalı görüşmeler yürütmek
isteyen ve kurulacak sosyal diyalogların etkili olmasını talep eden ETF,
FEPORT, ESPO ve IDC, daha aktif bir diyalog yürütülmesi ve devam eden
gelişmelerin daha etkili bir şekilde takip edilmesi konusunda Avrupa
Komisyonu'na çağrı yapmaktadır.
Kuruluşların yayınladıkları
ortak bildiride şu ifadeler de yer almaktadır: "Sorumluluklarına sadık kalan sosyal partnerler, diyaloglar devam
ettiği sürece teknik uzman grupları ile birlikte üzerinde anlaşmaya varılan
çalışma programına uyarak 2014 yılında başlayan müzakerelerden bu yana liman
işçilerinin sağlık ve emniyetlerinin sağlanması konusunda Avrupa Komisyonu
tarafından etkili bir destek verilmemesi gibi hususlar üzerinde ortak
çalışmalar yürütmeye devam edecektir."
ETF, FEPORT, ESPO ve IDC, Avrupa Birliği Limanlar
Sektörel Sosyal Diyalog Komitesi'nin geleceği hakkında kapsamlı müzakerelerin
başlatılması için Avrupa Komisyonu'na yaptıkları çağrıyı yinelemektedir.
(Kaynak: https://www.offshore-energy.biz/)
Tersaneler ve Deniz Ekipmanları Birliği'ne (Shipyards & Maritime Equipment Association - SEA Europe) göre Avrupa, kendi deniz
teknolojileri sektörünü desteklemediği ve güçlendirmediği sürece stratejik
bağımsızlığını elde edemeyecektir.
18 Şubat 2021 tarihinde Avrupa Komisyonu yeni ticaret
politikasını onaylamıştır. Onaylanan ticaret politikası ile Avrupa için "Açık Stratejik Bağımsızlık
Modelfnin teşvik edilmesi amacıyla önümüzdeki yıllarda "Açık, Sürdürülebilir ve
İddialı bir Ticaret Politikası"
uygulanacaktır.
Söz konusu strateji, Avrupa Yeşil Anlaşması (European Green Deal) hedeflerinin gerçekleştirilmesi için katkı sağlayarak ve
ticaretteki dijital teknolojilerden fayda elde etmek amacıyla dijital
ekonomideki haksız ticaret engellerini kaldırarak, dijital ve iklim geçiş
süreçlerini desteklemek amacıyla ticaret kapasitesini artırmayı
hedeflemektedir. Avrupa Komisyonu'nun görüşüne göre Avrupa Birliği, transatlantik
ortaklığı gibi mevcut anlaşmalarını güçlendirerek ve komşu ülkeler ile
Afrika'ya daha yoğun bir şekilde odaklanarak küresel değişimi daha iyi bir
şekilde yönlendirebilecek hale gelecektir.
Taşımacılık, savunma ve güvenlik, ticarete ve denize erişim,
gıda ve enerji kaynakları ve deniz üzerinde gerçekleştirilen birçok faaliyet
yalnızca kompleks yapıdaki gemilere ve açık deniz platformlarına bağlı
değildir. Söz konusu faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için ileri seviye deniz
sistemleri, ekipmanları ve teknolojileri de gereklidir. Dolayısıyla stratejik
bağımsızlığın ve yeşil/dijital devrime öncülük etme isteğinin
gerçekleştirilmesi konusunda Avrupa'nın deniz üretim kapasitesi çok önemli bir
yere sahiptir.
Yine de, SEA Europe'un da vurguladığı gibi, COVID-19'dan
sonra daha da kötüleşen haksız ticaret uygulamaları, özellikle gemi inşasında
eşit şartların oluşturulmasına yönelik stratejik ve özel bir çözümün yokluğunda
ve Doğu Avrupa'dan gelen yaygın haksız rekabete karşı ticaretin
korunmadığı bir ortamda Avrupa
denizcilik teknolojisi endüstrisinin hayatta kalmasını riske atıyor.
SEA Europe Genel Sekreteri Christophe Tytgat konuyla ilgili
olarak şu ifadelerde bulunmuştur: "Ticaretin korunmasına
yönelik araçlardaki yasal boşluklar, gemi inşa sektörünün 30 yıldan fazla bir
süredir haksız ticaret uygulamalarına karşı kendisini koruma altına alamamasına
sebep olmuştur. Yapılan birçok beyan ve taahhüte rağmen, başta gemi inşa
sektörü olmak üzere Avrupa'daki deniz teknolojileri sektörü, söz konusu yasal
boşlukların ortadan kaldırılması amacıyla somut adımlar atılması için beklemeye
devam etmektedir."
Tytgat sözlerini şu şekilde
sonlandırmıştır: "SEA Europe, yeni ticaret stratejisi ve AB
Yabancı Devlet Yardımları Araçları'nm, gemi inşa sektöründe ticaretin
korunmasına yönelik araçlardaki yasal boşlukların ortadan kaldırılması konusunda
Avrupa Komisyonu'na doğru politik ivmeyi vereceğine inanmaktadır. Buna ek
olarak SEA Europe, Avrupa deniz sektörü temelinin geliştirilmesi ve korunması
için gerekli ‘otonom' araçları benimsemek amacıyla Avrupa Komisyonu ile ortak
çalışmalar yürütmek istemektedir." (Kaynak: https://www.offshore-energy.biz/)
4-
Avrupa gemi inşa
sektöründe işten çıkarmalar artıyor.
Koronavirüs salgını nedeniyle armatörlerin yeni gemilere
yatırım yapmaması sonucunda gemi inşa sektörü zor günler geçirmektedir. Salgın;
kapasite aşımı, zayıf talepler ve dünya ticaret hacmindeki düşüş gibi
nedenlerden dolayı halihazırda zor durumda olan gemi inşa sektörünü olumsuz
yönde etkilemiştir.
Avrupa gemi inşa sektörü, salgından önce iyi bir durumda
olan yüksek kalite ve yüksek fiyatlı kruvaziyer gemi ve yolcu gemisi üretimi
sektörüne odaklandığı için iyi bir durumdayken, salgınla birlikte turizm
sektörü sekteye uğramıştır. Gemi seferlerinin durdurulması ve kruvaziyer
sektöründe büyük kayıpların yaşanması, Avrupa gemi inşa sektörünü de olumsuz
yönde etkilenmeye başlamıştır.
2020'nin ilk yarısında küresel gemi inşa sektörü tonaj
bazında siparişlerde %62'lik bir düşüş yaşamıştır. 2019 yılı ile
kıyaslandığında ise sektörde %70'den fazla değer kaybı yaşandığı gözlenmiştir.
SEA Europe Başkanı Kjersti Kleven, mevcut rakamların
sektörde yaşanan düşüşün yıl boyunca devam edeceğini gösterdiğini ifade
etmiştir. Özel bir şirketin CEO'su olan Martin Stopford ise tersanelerde büyük
sipariş açıklarının olduğunu belirtmiştir. 2021 yılında dünyadaki tüm
tersanelerde yaklaşık 80 milyon dwt ağırlığında gemi üretimi
gerçekleştirileceğini belirten Stopford, mevcut siparişler göz önünde
bulundurulduğunda bu sayının 2022 yılında 55 milyon dwt'ye düşeceğini ifade
etmiştir.
Yaklaşık 11 milyon Telafi Edilmiş Brüt Tonaj (Compensated
Gross Tonnage - CGT) kapasitesi ile dünyada birinci sırada yer alan Çin'i 9
milyon CGT ile Güney Kore, ardından 6 milyon CGT ile Japonya takip etmektedir.
Martin Stopford şu şekilde
bir açıklamada bulunmuştur: "Mevcut koşullarda azalması
beklenen fiyatlar geçtiğimiz sene yalnızca %4 oranında düşerek yerini korudu.
Yeni inşa fiyatları ise %3 düşüş gösterdi. Dolayısıyla, fiyatların birkaç yıl
içerisinde %30 veya %40 gibi oranlarda azaldığı 80'li yıllardaki fiyat
düşüşlerini günümüzde yaşamamaktayız. Fiyatların sabit kalmasının sebeplerinden bir tanesi yatırımcıların fiyatlar
hakkında endişe duymamalarıdır. Yatırımcıların yaşadığı en büyük endişe ise 10
yıl içerisinde eskimeyecek gemileri nasıl sipariş edecekleridir."
Kjersti Kleven'a göre yatırımlardaki gecikmeler, daha iyi
piyasa koşulları ve güven ortamı sağlanana kadar devam edecektir. Diğer
sektörlerde olduğu gibi tersaneler ve ekipman sağlayıcı şirketler üretim
süreçlerinde birçok sorun yaşamışlar ve söz konusu tersane ve şirketlerin
birçoğu üretimlerini durdurmak zorunda kalmış, bahse konu gecikmelerden dolayı
bazı şirketler nakit problemi ile karşı karşıya kalmıştır. Yaşanan nakit
sıkıntısı nedeniyle 2020 yılında işten çıkarmalar başlamış olup, bu durumun
2021 yılı ve sonrasında da devam edeceği beklenmektedir. Kleven'a göre, yeşil
ve dijital geçiş sürecini başarıyla tamamlamak için yeni yeteneklerin
araştırılması ve yatırım yapılmasına ilişkin ihtiyacın en üst seviyede olduğu
bu dönemlerde işten çıkarmalar sektördeki know-how'ı çok olumsuz yönde
etkileyecektir. (Kaynak: https://www.offshore-energy.biz/)
5- 01.01.2021 - 16.04.2021 tarihleri arasındaki Paris MOU kapsamında Türk
bayraklı gemi tutulmaları.
01.01.2021 - 16.04.2021 tarihleri arasında Paris
Memorandumu (Paris MOU) üye limanlarında Türk Bayraklı gemilere yönelik 52
denetim gerçekleştirilmiş ve söz konusu denetimlerde herhangi bir gemi
tutulmamıştır. Türk Bayraklı gemi tutulmalarına ilişkin detaylı bilgiler Odamız
web sayfasında
(http://www.denizticaretodasi.org.tr/sayfalar/gemitutulmalari.aspx) yer
almaktadır.
Denilmektedir.
Sayın Üyelerimizin
bilgilerine rica ederiz.
Saygılarımızla,
Vapur
Donatanları ve Acenteleri Derneği
Emin
EMİNOĞLU
Genel
Sekreter
Dağıtım: Tüm
üyelerimiz