İMEAK DTO Kasım 2025 AB Bülteni
SİRKÜLER NO: 23.1 / 732-507 = 13/11/2025
İlgi:
İMEAK Deniz Ticaret Odası’ndan alınan 13.11.2025 tarih ve 2534/860/2025 sayılı yazısı.
İMEAK Deniz Ticaret Odası’ndan alınan ilgi
yazıda;
''Avrupa'da denizcilik sektöründe enerji verimliliği uygulamaları, deniz çevresinin korunması, dijital dönüşüm, denizcilikte teknolojik uygulamalar ve araştırma alanında meydana gelen güncel gelişmelere ilişkin çeşitli kaynaklardan derlenen haberler bilgilendirme amacıyla aşağıda sunulmaktadır.
1. Avustralya’da Amonyak Yakıt İkmal Altyapısı Geliştiriliyor
Pilbara’da amonyak yakıt ikmal altyapısını
kurmaya dönük uluslararası bir girişim başlatıldı. Enerji şirketleriyle
imzalanan Mutabakat Zaptı kapsamında yürütülen çalışma; Pilbara Liman
Otoritesi’nin düzenleyici ve operasyonel desteğiyle güvenli, sürdürülebilir ve
sektörel standartlara uygun şekilde ilerleyecek. Stratejik ortaklık, yakıt
güvenliği, tedarik zinciri sürekliliği ve denizcilik emniyeti gibi alanlarda
bölgesel kapasiteyi güçlendirmeyi amaçlıyor.
Planlamaya göre Dampier ve Port Hedland limanlarında 2030 itibarıyla amonyak yakıt ikmal (bunkering) operasyonları başlayacak. Dünyanın en büyük demir cevheri ihracat merkezlerinden biri olan Pilbara’nın bu konumu, alternatif yakıt altyapısının ölçeklenmesi için kritik görülüyor. Girişimle bağlantılı olarak üç adet çift yakıtlı Capesize dökme yük gemisinin inşası sürüyor; teslimlerin 2026–2027 döneminde tamamlanması ve bu gemilerin Batı Avustralya–Doğu Asya hattında çalışması hedefleniyor. Ayrıca bölgedeki WAH2 projesi, mevcut gaz altyapısı ve karbon yakalama-depolama (CCUS) teknolojileriyle yıllık 300 bin ton düşük emisyonlu amonyak üretmeyi; bunun yarısını deniz yakıtı olarak kullanıp kalanını ihraç etmeyi öngörüyor.
Girişim, IMO’nun 2050 net sıfır hedefleri ve AB’nin Yeşil Mutabakat/FuelEU Maritime düzenlemeleriyle uyumlu “temiz yakıt” yaklaşımını benimsiyor. Amaç; fosil yakıta bağımlılığı azaltmak, emisyonları düşürmek ve liman/filo yatırımlarını küresel standartlara uygun biçimde hızlandırmak. Böylece amonyak bunkering projeleri, AB’nin 55’e uyum paketi “Fit for 55” hedefleri ve IMO’nun sera gazı azaltım stratejisiyle paralel ilerleyerek; deniz taşımacılığında karbonsuz operasyonlar, enerji verimliliği ve sürdürülebilir liman yönetimi açısından ölçeklenebilir bir model sunuyor. (Kaynak: TradeWinds Web Sitesi)
2. Uluslararası Tahıl Kodu’nda Yeni Düzenleme
Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO),
Uluslararası Tahıl Kodu’nda önemli değişiklikler yaparak tahıl taşımalarında
yükleme koşullarını güncelledi. 108. Deniz Güvenliği Komitesi (MSC)
toplantısında kabul edilen MSC.552(108) sayılı Karar ile getirilen bu revizyonlar
1 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek ve gemi stabilitesi ile yük emniyetini
güçlendirmeyi amaçlayan yeni bir yükleme kategorisi tanımlayacak.
Mevcut Tahıl Kodu’nda tam dolu–kırpılmış, tam dolu–kırpılmamış ve kısmen dolu olmak üzere üç senaryo yer alıyordu; ancak özellikle sızdırmaz özel ambarlarda kapağın bulunduğu bölgede uçlar kırpılmadan kısmi doldurma durumu açık değildi. Yeni düzenleme bu boşluğu kapatarak, “uygun ambarlarda, kapağın bulunduğu bölgede kısmen doldurulmuş ve uçları kırpılmamış” dördüncü bir yükleme kategorisini resmen tanımladı.
Bu yeni kategori, tahılın ambar içinde daha güvenli yerleşmesini sağlayarak denge/stabilite hesaplarının uluslararası standartlara uygun yapılmasına imkân verecek; bayrak devletleri, klas kuruluşları ve liman otoriteleri arasında uygulama birliğini artıracak. Geçiş sürecinde gemi işletmecileri ve kaptanlar yükleme planlarını yeni kurallara göre düzenleyecek; klas kuruluşları teknik rehberler yayımlayacak, BIMCO ve INTERCARGO gibi kuruluşlar uygulamaya yönelik kılavuzlarla destek sunacaktır. Böylece tahıl taşımacılığında operasyonlar teknik ve operasyonel açıdan daha güvenilir bir zemine taşınacaktır. (Kaynak: BIMCO Web Sitesi)
3. IAPH, Yeni Deniz Yakıtları İçin Güvenli Liman Operasyonlarını Destekleyen Araçları Kullanıma Sundu
Uluslararası Limanlar Birliği (IAPH), deniz
taşımacılığında karbonsuzlaşmaya eşlik eden yeni nesil deniz yakıtlarının
güvenli kullanımını desteklemek amacıyla “Ürünler Portalı”nı (Products Portal)
devreye aldı. Portal, liman güvenliği, çevre yönetimi ve enerji dönüşümüne
yönelik tüm araçları tek bir dijital platformda toplayarak, AB Yeşil Mutabakat
hedefleri ve IMO’nun 2050 net-sıfır stratejisiyle uyumlu bir başvuru noktası
sunuyor.
IAPH Temiz Deniz Yakıtları Çalışma Grubu’nun hazırladığı araç setinde; amonyak yakıt ikmali için ilk kamuya açık güvenlik kontrol listesi, LNG ve sıvı hidrojen (LH²) için güncellenmiş birleşik sıvı gaz bunker kontrol listeleri, yakıt türünden bağımsız gemi-kara operasyonları için yeni terminal ziyaret kontrol listesi ve “Clean Marine Fuels Ready Tool” yer alıyor. Bu içerikler, limanların risk temelli güvenlik yönetimini, çevresel etkilerin azaltılmasını ve operasyonel mevzuata uyumu güçlendiren “iyi uygulama” örnekleri olarak değerlendiriliyor.
Portal, “limanlar için, limanlar tarafından” yaklaşımıyla bilgi paylaşımını kolaylaştırıyor. IAPH tam ve iştirakçi üyeleri araçlara Üyeler Portalı üzerinden erişebilirken, seçili ürünler kamuya açık ya da ücretli profesyonel platformlarda da sunulacak. 2022’den bu yana geliştirilen araçları kapsayan çok paydaşlı yapı; BM uzman kuruluşları, Avrupa Komisyonu ve sektör birlikleriyle iş birliği içinde, AFIR ve IMO’nun ilgili güvenlik/operasyon standartları (IGF Code, ISGOTT, FAL) ile tam uyum hedefliyor; böylece limanların yeni yakıt tedarik zincirlerine güvenli entegrasyonuna ve sürdürülebilir deniz taşımacılığı hedeflerinin sahada uygulanmasına katkı sağlıyor. (Kaynak: IBIA Web Sitesi)
4. Temiz Amonyak Tedarik Zinciri Geliştirme İş Birliği
Hollanda ve Belçika’da soğutulmuş temiz amonyak
için bütünleşik bir tedarik ve bunker zinciri kurmayı hedefleyen yeni girişim,
AB’nin yeşil dönüşüm ve deniz taşımacılığında karbonsuzlaşma hedefleriyle
uyumlu biçimde alternatif deniz yakıtlarının güvenli ve sürdürülebilir
kullanımını amaçlıyor. ABD, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Asya’dan tedarik
edilecek mavi ve yeşil amonyak Rotterdam’daki Terminal Europoort’a (OTE) ithal
edilerek depolanıp dağıtılacak; buradan gemilere ve iç bölgelerdeki sanayi
kullanıcılarına doğrudan ulaştırılacak. Bu kapsamda amonyak bunker barjının
tasarım, inşa ve işletmesi yürütülürken, Rotterdam Liman İdaresi ve ulusal
düzenleyicilerle yakın iş birliği içinde IMO standartlarına uygun emniyet,
çevre ve operasyonel güvenlik protokolleri oluşturuluyor.
OTE terminalinin mevcut yaklaşık 30.000 tonluk amonyak depolama kapasitesinin izinlerin tamamlanmasıyla 90.000 tona çıkarılması ve terminalin yıllık 2 milyon tonluk işlem hacmine ulaşması öngörülüyor. Bu altyapı yatırımı, Rotterdam’ın Avrupa’nın temiz amonyak lojistik merkezi olma hedefini desteklerken, AB’nin FuelEU Maritime düzenlemesi kapsamındaki alternatif yakıt stratejileriyle tam uyum gösteriyor.
Girişim, Nisan 2025’te Rotterdam Limanı’nda başarıyla gerçekleştirilen gemiden-gemiye amonyak bunker denemesinin üzerine inşa ediliyor ve limanın Uluslararası Liman Hazırlık Seviyesi değerlendirmesinde öne çıkmasına katkı sağlıyor. Rotterdam yetkilileri amonyağın çok yakıtlı deniz taşımacılığı geleceğinde kilit rol oynayacağını vurgularken, proje Avrupa Yeşil Mutabakatı ve 55’e uyum paketi “Fit for 55” hedefleri doğrultusunda teknik ve operasyonel kapasiteyi güçlendiriyor. Sonuçta Kuzey Denizi havzasında amonyak ikmaline uygun ilk entegre tedarik zinciri hayata geçirilerek sürdürülebilir deniz taşımacılığı, temiz enerji arz güvenliği ve liman altyapılarının karbonsuz yakıtlara uyumu için örnek bir model ortaya konuyor. (Kaynak: Offshore Energy Web Sitesi)
5. LNG Bunkering Faaliyetlerinde Küresel Artış
Küresel projeksiyonlara göre LNG bunker hacmi
2025 sonunda 4 milyon tona, 2030’a kadar yaklaşık 8 milyon tona çıkacak.
Singapur liderliğini korurken, Asya ve Avrupa’daki diğer limanlar LNG ikmalinde
hızla büyüyen merkezlere dönüşüyor. 2030 itibarıyla toplam LNG ve bio-LNG yakıt
talebinin 15 milyon tona ulaşması bekleniyor; bugün 780’i aşan LNG çift yakıtlı
gemi sayısının mevcut siparişlerle 2030’da 1.400’ün üzerine çıkacağı
öngörülüyor.
Raporlar, “Kaynaktan son kullanıma” (well to wake-WtW) bakışla LNG’nin geleneksel yakıtlara kıyasla ortalama %19 daha düşük karbon salımı sağladığını gösteriyor. Amonyak ve e-metanol gibi karbon nötr yakıtların uzun vadede önemli rolü bulunsa da, maliyet, tedarik ve güvenlik gereklilikleri nedeniyle henüz geniş ölçekli ticari kullanıma tam hazır değiller; bu yüzden LNG’nin 2030 sonrasında da geçiş yakıtı olarak önceliğini koruması bekleniyor.
Düzenlemeler cephesinde AB’nin FuelEU Maritime kuralları, limana uğrayan gemilerin yakıtlarında karbon yoğunluğu sınırı koyarak daha düşük karbonlu alternatifleri teşvik ediyor. IMO’da ise 2028’den itibaren devreye girmesi planlanan düzenleme, düşük/sıfır karbonlu yakıt kullanan gemilere teşvik, sınırları aşanlara ise mali yaptırım öngörüyor; ancak bazı çekinceler onay sürecini uzatıyor. Yılın ilk dokuz ayında LNG bunker fiyatları geleneksel yakıtlardan ton başına ortalama 247 ABD doları daha yüksek seyretti; yine de on yılın sonuna doğru beklenen küresel arz fazlası fiyatları aşağı yönlü baskılayabilir. Bu çerçevede LNG, teknolojik olgunluğu, erişilebilirliği ve emisyon azaltım etkisiyle enerji dönüşümünde köprü yakıt rolünü 2030’lara kadar sürdürecek görünümde. (Kaynak: Reuters Web Sitesi)''
Belirtilmektedir.
Sayın Üyelerimizin
bilgilerine rica ederiz.
Saygılarımızla,
Vapur
Donatanları ve Acenteleri Derneği
Emin
EMİNOĞLU
Genel
Sekreter
Dağıtım: Tüm üyelerimiz
