Menu

Duyurular


İMEAK DTO Kasım 2020 AB Bülteni

SİRKÜLER NO: 23.1 / 877-702 = 24/11/2020 


İlgi: İMEAK Deniz Ticaret Odası’ndan alınan 24.11.2020 tarih ve 3189/1298/2020 sayılı yazısı.

 

İMEAK Deniz Ticaret Odası’ndan alınan ilgi yazıda;

 

Avrupa'da denizcilik sektöründe meydana gelen güncel gelişmelere ilişkin çeşitli kaynaklardan derlenen haberler bilgilendirme amacıyla aşağıda sunulmaktadır.

1.    Moody’s: Deniz taşımacılığı 2020’yi beklenenden daha iyi kapatıyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, bu yılki tahminlerinden daha iyi bir performans sergileyen denizcilik sektörü için görünümü negatiften durağana çevirdi.

Derecelendirme kuruluşu, küresel denizcilik sektörü için görünümün Mart 2020'den bu yana negatif olduğunu, bunun da Covid-19 pandemisinin küresel ekonomi üzerindeki etkisiyle aynı zamana denk geldiğini belirtmiştir.

Moody's: "Küresel olarak derecelendirdiğimiz denizcilik şirketlerinin toplam FAVÖK'lerinin (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar), kuru dökme yük segmentinin pandemik düşük seviyelerden toparlanması ve konteyner taşımacılığı için iyi pazar temellerinin devam etmesi nedeniyle 2021 yılında % 3 - % 5 oranında büyümesini bekliyoruz. Bununla birlikte, 2020'nin ilk yarısında rekor kiralama oranlarıyla yapılan sert karşılaştırmalar nedeniyle önümüzdeki yıl tanker segmentinde FAVÖK'lerde yaşanması muhtemel düşüş söz konusu [büyüme] durumun etkisini hafifletecektir" şeklinde açıklamada bulundu.

Moody's, sektörün genel arz-talep dengesinin 2021 yılında iyileşmesini beklemekte ve bu da görünüm değişikliğinin diğer ana sebebini oluşturmaktadır. Bununla birlikte, devam eden pandemi endişesi ve bazı büyük ülkelerde koronavirüs enfeksiyonlarında yaşanan artışlar, 2021 yılında deniz taşımacılığı hizmetlerine yönelik talepte toparlanmayı engelleyebilir.

Derecelendirme kuruluşuna göre, salgının piyasada ortaya çıkardığı zorlukların en önemli olumlu sonuçlarından biri, olumsuz piyasa koşullarında tampon görevi görmesi muhtemel olan sınırlı yeni gemi arzı ve kapasite yönetimidir.

Buna göre, üç deniz taşımacılığı segmenti için sipariş defterleri toplam filolarına göre rekor düşük seviyelerde kalmaktadır.

Moody's, "Deniz taşımacılığında arz büyümesinin talep artışını %2'den fazla aşacağına veya karşılaştırılabilir FAVÖK'ün yıldan yıla % 5'ten fazla azalacağına dair işaretler görürsek, görünümü negatife çevirmeyi düşünürüz" şeklinde açıklama yaptı.

Derecelendirme kuruluşu, konteyner taşımacılığı segmentinde, taşıyıcıların talebi karşılamak üzere kapasiteyi azaltmak için sefer iptallerini yeniden başlatabileceğini öngörmektedir. Bununla birlikte, kapasitenin kısmen ittifaklar yoluyla organize edildiği küresel konteyner piyasasından çok daha parçalanmış olan tanker ve kuru dökme yük piyasalarının 2021 yılı boyunca talep değişikliklerine daha duyarlı olacağı ifade edilmektedir.

Moody's, konteyner taşımacılığı ve kuru yük taşımacılığı için görünümü negatiften durağana çevirirken, tanker sektörünün görünümü durağandan negatife çevirdi. (Kaynak: https://www.offshore-energy.biz )

             2.   Finlandiya, sülfür emisyonu ihlalleri için yeni bir para cezası getirdi.

Finlandiya, sülfür emisyonu sınırım aşan gemiler tarafından ödenecek yeni bir para cezası getirerek, bu konuda yetersiz bulunan mevcut ceza sistemini tamamlamayı amaçlamaktadır. Ödenecek minimum ceza tutarının 6.000 Euro olacağı belirtilmektedir.

Finlandiya Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı, yakıtlardan kaynaklanan sülfür emisyonu sınırının aşılmasının şu anda Ceza Kanunu uyarınca para cezası veya hapis cezasıyla sonuçlanabileceğini, ancak denetimlerde tespit edilen ihlallerin suçlamada bulunmaya yol açmaması sebebiyle mevcut sistemin yetersiz olduğunu ifade etti.

Bakanlık, söz konusu sistemi tamamlamak için minimum 6.000 Euro tutarında yeni bir ücret açıklamış ve Sülfür Direktifi kapsamında yakıt tedarikçilerinin kontrolünün yoğunlaştırılacağını ve yakıt deşarj ücretinin coğrafi uygulama alanının iç suları da kapsayacak şekilde genişletileceğini açıkladı.

Atılan adımlar, deniz çöpü oluşumunu ve plastiklerin denizlere boşaltılmasını azaltacak şekilde atıkların limanlarda alımını ve arıtılmasını geliştirmeyi amaçlayan, ülkenin çevre düzenlemesine ilişkin genel bir reformunun parçasıdır. Söz konusu reformda özellikle aşağıdaki hususlar öne çıkmaktadır:

Marinalarda atık yönetiminde değişiklikler:

Gemilerden kaynaklanan atıklarla ilgili direktife göre, tüm limanların uğrak yapan gemilerden atık alabilecekleri gerekli tesislere sahip olmaları gerekmektedir.

Finlandiya'da yapıların, hizmetlerin, kullanıcı sayısının ve atık miktarlarının küçük ölçekli olduğu yerler liman olarak kabul edilmemektedir.

Reform ile birlikte, "liman" tanımı direktife uygun olarak güncellenecek ve gemilerin kabulü için donatılmış bir yer veya coğrafi alan olarak tanımlanacaktır.

En önemli değişiklik, atık toplama yükümlülüğünün mevcut yönetmeliğin kapsamına girmeyen 50'den az iskeleye sahip kıyı marinalarını da kapsayacak şekilde genişletilmesidir.

Tehlikeli yüklerin denizde taşınmasına ilişkin daha katı düzenleme:

Deniz Taşımacılığında Çevre Koruma Yasası (Act on Environmental Protection in Maritime Transport), MARPOL ile uyumlu olarak, akaryakıt yükünün gemiden gemiye transferi işlemlerine ilişkin hükümler içermektedir.

Gelecekte Finlandiya ulusal mevzuatı; biyoyakıtların, kimyasalların, atıkların ve diğer zararlı ve tehlikeli yük türlerinin taşınması konularıyla da ilgilenecektir. Örneğin, biyoyakıt kullanımı artmakta ve dolayısıyla bu yakıtların taşınmasıyla ilgili risklerin de en aza indirilmesi gerekmektedir.

Taşımalar özel, belirlenmiş alanlarla sınırlandırılacak ve yetkililerin, gerekli görülmesi halinde, tehlikeli taşımalara müdahale etmesine izin vermek için önceden bildirim gerekecektir. Aynı şartlar, limanlarda veya denizde gemiden gemiye yakıt teslimi operasyonları için de geçerli olacaktır.

Finlandiya hükümetinin önerisi aynı zamanda Gemi Sicil Yasası (Ship Register Act) ve Belirli Gemilerin ve Bağlantılı Liman Tesislerinin Güvenliği Yasası'nda (Act on the Security of Certain Ships and Associated Port Facilities) ve COVID-19 pandemisiyle ilgili kapsamlı bir yasama paketinin bir parçası olarak hazırlanan Deniz Güvenliğinin İzlenmesi Yasası'nda (Monitoring Maritime Security) yapılması önerilecek değişiklikleri de kapsayacaktır. Böylece ilkbaharda yapılan geçici yasal değişiklikler kalıcı hale gelmiş olacaktır. (Kaynak: https://safety4sea.com )

              3.   Liberya, uluslararası deniz taşımacılığına yönelik AB emisyon düzenlemelerine karşı çıkmaktadır.

Liberya Sicili, uluslararası deniz taşımacılığına yönelik Emisyon Ticareti Sistemi (Emissions Trading System-ETS) örneğinde, ayrı ve tek taraflı bir düzenlemeler dizisinin uygulanmasına ilişkin Avrupa Birliği (AB) Parlamentosu önerisine itiraz ettiğini açıklamıştır.

Liberya Uluslararası Gemi ve Şirket Sicili Baş İşletme Sorumlusu Alfonso CASTILLERO konu ile ilgili olarak şunları ifade etti: "Sera gazı emisyonlarım azaltma çabalarının gerekliliğini anlıyoruz ve daha temiz bir çevre ve daha verimli bir denizcilik endüstrisi için çalışmaya devam ediyoruz. Bununla birlikte, en azından uluslararası deniz taşımacılığı için, Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization- IMO) tarafından belirlenen bir dizi gereklilik doğrultusunda çalışmak, bölgesel gereksinimlerden oluşan parçalı bir sistem oluşturmayı engellemek ve ortak bir küresel çabayı temin etmek çok önemlidir. "

CASTILLERO sözlerine şunları ilave etti: "Uygulanırsa, AB ETS programı yalnızca AB üyelerinin sularına uygulanabilir olmalı ve küresel bir uygulama haline gelmemelidir. AB ETS planı, AB içi yolculukların yanı sıra sınır ötesi olarak uygulanırsa, küresel piyasa durumunu bozacaktır. Çünkü yalnızca AB içinde değil, aynı zamanda AB Parlamentosu tarafından kararlaştırıldığına göre, AB'ye gidiş-dönüş seferlerini de kapsayacaktır. Diğer birçok IMO Üye Devleti gibi, AB ile sera gazı emisyonlarının yarattığı çevresel zorlukları ele almak için ortak bir çaba üzerinde çalışmaya kararlıyız."

Liberya, denizcilik sektöründe düşük ve sıfır karbonlu teknolojilerin ve yakıtların kullanımım hızlandırmak için endüstri tarafından finanse edilen Uluslararası Denizcilik Araştırma ve Geliştirme Kurulu'nun (International Maritime Research and Development Board) kurulmasına yönelik sektör kuruluşlarının IMO'ya yaptığı öneri de dahil olmak üzere, Dünya Denizcilik Konseyi'nin (World Shipping Council-WSC), tek taraflı bir AB ETS planının, halihazırda devam etmekte olan küresel sera gazı emisyonlarını azaltma çabalarını baltalayacağı şeklindeki son pozisyonuna katılmaktadır.

Dünya Denizcilik Konseyi anılan belgesinde, AB'nin Emisyon Ticareti Sistemi'ni uluslararası deniz taşımacılığını kapsayacak şekilde genişletmesi halinde denizcilikten kaynaklanan emisyonların azaltılmasına ilişkin ciddi endişeler açığa çıkacağını beyan etmektedir.

CASTILLERO "Şu anda AB Parlamentosu tarafından onaylanan AB ETS'nin en çok tartışılan coğrafi uygulaması, karbon emisyonlarının İzlenmesi, Raporlanması ve Doğrulanması (Monitoring, Reporting and Verification - MRV) ile ilgili mevcut AB mevzuatının kapsamını yansıtacak olmasıdır. MRV kapsamı kullanılarak uluslararası deniz taşımacılığının AB ETS sistemine dâhil edilmesiyle ‘bölgesel' bir sistem olarak tanımlanan AB ETS, açık denizler ve AB dışındaki ülkelere komşu sular da dâhil olmak üzere, dünya denizlerinin ve okyanuslarının birçoğunda faaliyet gösteren gemilerin işleyişini düzenleyecektir" şeklinde açıklamada bulundu.

Kapsanan emisyonların yarısından fazlası, AB suları dışındaki yolculuklardan kaynaklanacaktır. Aynı zamanda, AB üzerinden aktarılan, ancak AB ithalatı veya ihracatı olmayan yüklerle ilişkili emisyonlar için de geçerli olacaktır. Gelişmekte olan ülkeler üzerinde özellikle orantısız bir etkiye sahip olacak olan bu durum, Liberya için temel bir endişe kaynağıdır.

Uluslararası deniz taşımacılığına maliyet ve karmaşıklık katmanın yanı sıra, bir veya daha fazla ulusal veya bölgesel karbon fiyatlandırma mekanizmasının uygulanması, bu tür tek taraflı tedbirleri yerleştirecek ve IMO aracılığıyla tek tip, etkili ve küresel bir çözüme ulaşmayı zorlaştıracaktır.

Liberya bu çerçevede, karbondan arındırma hedeflerini ilerletmeye ve onlardan kaynaklanan düzenlemeleri güvenli bir şekilde yönlendirmeye devam etmesi için IMO'ya verdiği desteği yinelemektedir. (Kaynak: https://www.seatrade-maritime.com )

4.  ICS uyarıyor: AB’nin Emisyon Ticareti Sistemini denizciliğe yaygınlaştırması Covid sonrası toparlanmayı finanse edecek.

Uluslararası Deniz Ticaret Odası (International Chamber of Shipping-ICS) Başkanı Esben POULSSON, AB'nin Emisyon Ticareti Sistemini uluslararası deniz taşımacılığını kapsayacak şekilde genişletme planlarının sektörün IMO aracılığıyla bir karbonsuzlaştırma Ar-Ge fonu kurma çabalarını baltalayabileceğini ifade etti.

 

Geçtiğimiz yıl, ICS ve sektörün diğer kuruluşları IMO çatısı altında deniz taşımacılığı için sıfır karbonlu yakıtları ve teknolojileri araştırmak için 5 milyar dolarlık bir Ar-Ge fonu kurmayı önermişlerdi.

POULSSON konu ile ilgili olarak şunları söyledi: "Bu katalizör önerinin amacı, IMO tarafından kabul edilen iddialı CO2 azaltma hedefleri doğrultusunda denizcilik sektörünün karbondan tamamen arındırılmasını sağlamaktır. Teklif, sektörümüz için sürdürülebilir ve adil bir gelecek sunabilmemizi sağlamak için IMO üye devletlerinin desteğini gerektiren yenilikçi bir tekliftir."

IMO'nun karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik planlarında anlaşmaya varma hızından memnun olmayan AB, Emisyon Ticareti Sistemini 1 Ocak 2022'ye kadar genişletmek için harekete geçmektedir.

POULSSON, "Avrupa Birliği, Emisyon Ticareti Planını AB'nin Covid sonrası toparlanmasını desteklemek için milyonlarca Euro toplamak amacıyla AB dışındaki gemiler de dâhil olmak üzere uluslararası deniz taşımacılığını kapsayacak şekilde genişletmek için tek taraflı bir öneriye devam ederse, IMO'daki ilerlemenin ciddi şekilde baltalanabileceği" konusunda uyarıda bulundu.(Kaynak: https://www.seatrade-maritime.com )

             5- 01.01.2020-23.11.2020 tarihleri arasındaki Paris MOU kapsamında Türk bayraklı gemi tutulmaları.

01.01.2020 - 23.11.2020 tarihleri arasında Paris Memorandumu (Paris MOU) üye limanlarında Türk Bayraklı gemilere yönelik 162 denetim gerçekleştirilmiş ve söz konusu denetimlerde 3 Türk Bayraklı gemi tutulmuştur (Yunanistan / Elefsis, İtalya / Trieste (2) ) Türk Bayraklı gemi    tutulmalarına ilişkin detaylı bilgiler Odamız web sayfasında (http://www.denizticaretodasi.org.tr/sayfalar/gemitutulmalari.aspx ) yer almaktadır.

 

Denilmektedir.

Sayın Üyelerimizin bilgilerine rica ederiz.

 

 

 

 

Saygılarımızla,

Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği

 

  

Emin EMİNOĞLU

Genel Sekreter


 


Ek: İlgi Yazı

Dağıtım: Tüm üyelerimiz