Menu

Aylık Yazı Dizileri

Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği "Dernek Binası"

Vapur Donatanları ve

Acenteleri Derneği

 

“Dernek Binası”

 

 

Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği, 6 Kasım 2010 tarihinde yüz dokuz yaşına giriyor. Yüz sekiz yıllık tertemiz bir geçmişi ile denizciliğimizin içinde bulunduğu şartları değerlendirerek ciddi ve önemli sorunlarını ele alıp çözümler üretmeye, bu sorunları “Dün-Bugün-Yarın” yaklaşımı ile ele alarak ve geleceğimizle ilgili temel düşünceleri açıklamaya çalışarak yoluna devam etti ve bu günlere ulaştı.

 

Derneğimiz, bir toplumun varlığını koruyup devam ettirebilmesinin ön şartı olarak, kendi öz değerlerini koruması, toplumsal özgüvenin, dayanışmanın, bilim ve teknolojinin çağdaş esasları içinde gerçekleştirilmesi gerektiğini savundu. Bu nedenle de geçmiş denilen her olayın, her olgunun etkisinin ve parçalarının yaşanan her olayda var olduğunu, alınacak ders ve elde edilecek bilgilerin bu etki ve parçalarda bulunduğunu ve bunları bir arşiv haline getirmesini bildi.

 

Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği kendi kıymet ve kudretini; yönetimiyle, görüşleriyle, hukukun üstünlüğüne ve eşitlik ilkelerine bağlılığıyla gerek ulusal, gerekse uluslararası alanda kanıtlamış, saygınlık kazanmış örnek derneklerin önde gelenlerindendir.

 

Büyük bir inanç ve özveri ile bir kültür hazinesi kurmuştur. “Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği, Metin Leblebicioğlu Kütüphanesi”, bu bilgi ve fikri gücünü topluma kazandırma çabalarının neticesidir. Sırasında bilgi üretildiği gibi, üyelerimize her an, her güç zamanlarında destek olmaktadır.

 

Dernek, bir şeyi daha gerçekleştirdi. Tarihi varlık alanında yerini aldığı 6 Kasım 1902’den Temmuz 2007’e kadar değişik han odalarında kiracı olarak yaşadı. Bir asrı aşkın böyle bir kurumun han odalarında kiracı olarak yaşamasının yakışık almayacağını düşünerek bir yer arandı ve Cihangir’de bulunan ikinci derece tarihi bir binayı Deniz Ticaret Odası ile ortaklaşa aldı. Bina, Anıtlar Kurulu’nun şartlarına uygun olarak yeniden inşa edildi. 2007 yılında da Derneğimiz kendi yerine geçti.

 

Binanın ikinci derece tarihi bina olması nedeniyle yükseklik ve derinlik açısından yeteri kadar faydalanamadık. Yönetim Kurulumuz tarafından yapılan araştırmalarda, mevcut binamızın üç metre derinlik ve bir kat ilave edilmesi imkânının bulunduğunu öğrendik. Bunun üzerine proje üreterek Anıtlar Kurulu’na müracaatımızı yaptık ve talebimiz olumlu olarak sonuçlandı.  Bu ilaveleri yapabilmemiz için ortağımız olan Deniz Ticaret Odası’na teklifi götürdük. Oda, merkez binasının tam karşısında yine tarihi bir binayı restore ettiklerini ifade ederek, binayı bize devretmeyi kabul etti. Prosedür olarak Yönetim Kurulu ve Oda Meclisi onayından geçtikten sonra 18 Şubat 2010 tarihinde hisselerinin tamamı bize devredildi.

 

Bina mülkiyetinin devrinden sonra gerekli araştırma ve proje çalışmaları yapılarak tadilat ve restorasyona başlandı. Eylül ayının ilk yarısında binamız bitmiş olacak. Derneğimizin tarihi ve kültürel varlık ve değerlerini taşıyacak Dernek Binamız, sonsuza kadar bizlerin eseri olarak devam edecektir.

 

Manevi değerler toplumun varlığı, “beşeri sermaye” ise, üyelerimizin yapısının ve varlığının temel harcı oldu. Amacımız bu harcı daha da kuvvetlendirerek, Derneğimizin tüm üyeleriyle bütünleşmektir. Her üyenin dernek binasına geldiğinde kendisinin veya firmasının adını görmesi, binanın yapılışında katkı sağladığını hissetmesi, adının sonsuza kadar yaşayacağı bu binada, gelecek kuşaklara adını miras bıraktığını düşünmesini ve bundan da gurur duyacağını düşündük. Ağustos 2010 itibariyle Derneğimize kayıtlı her üyenin “SONSUZLUĞA DAVET” mektubumuza karşılık binaya yapacağı maddi katkı karşılığında isimlerini yazdırması, Dernek Yönetim Kurulunun esas amaçlarından biridir. 

 

Biz Yönetim Kurulu olarak, önceden düşündük ve toplumumuza öngörüde bulunduk. Toplumumuz bu öngörüyü özümsedi ve benimsedi. Gerektiğinde de tüm toplum bireylerinin çaba ve özverilerini harekete geçirmek suretiyle yeni bir “Dernek Binası”nı aldık, onardık ve güzel bir eser meydana getirdik. Bu fikir ve eylem birliği anlamını kazandı. Sonuçta, güç birliği doğdu ve sonsuza kadar devam edecek bir “Dernek Binası”na sahip olduk.

 

Derneğimiz, açıklanan bu koşullar altında, toplumun bireyleri ve toplulukları arasında uyumun, sosyal dayanışmanın, birlik ve bütünlüğün, insanımızın ve kuruluşlarımızın en büyük ihtiyacı olan bilgi üretiminin sağlanabilmesi için; üyelerimizin özünde, his ve vicdanlarında,  yer almış, güç kazanmış ve geçerliliği en üst seviyelere taşıyarak kanıtlamıştır

 

Önümüzdeki yıllarda bu binada bilim, bilgi ve teknoloji, deniz ve denizcilik, gemi ve gemi işletmeciliği, Türk Boğazları, gümrük mevzuatı, hudut ve sahiller sağlık konuları, liman ve liman işletmeleri, kruvaziyer gemiler, kılavuz ve römorkör vb gemi acenteliğini ilgilendiren her konu, binamızın eğitim ve konferans salonunda yapılacak seminerlerde görüşülecektir. Bu bilgilendirme ve irşat, üyelerimizin daha da güçlenmesini sağlarken, bu seminerleri sahibi oldukları koltuklarda oturarak dinlemenin keyfine varacaklardır.

 

Ruhi Duman

İstanbul, 17 Ağustos 2010