Menu

Aylık Yazı Dizileri

Mekana Sahip Çıkmak



MEKÂNA SAHİP ÇIKMAK

 

Mekân bir varlıktır. Bütün olaylar, hareketler, davranışlar mekân denilen varlığın içerisinde oluşur, devam eder ve sona erer. Bu mekânda olaylar ve hareketler, bir denge içerisinde kendilerini yenileyerek süreklilik kazanırlar. Hareket ve davranışların doğruluğu ve yararı en uygun zamanda ve en uygun mekânla bütünleşmeleriyle gerçekleşir.

 

Tarihi varlık alanı insan ve toplumların hareketlerini, ilişkilerini, olayları ve eserleri kapsamı içerisine alır. Bu alanda olup-biten, devam eden veya süreklilik kazanan hareketlerin ve ilişkilerin meydana getirdiği olaylar ve eserler, birbirinden farklı özellikler gösterir ve anlamlar taşır. Her hareketin ve ilişkinin gerçekleştirmek istediği amaçları ve yöneldiği hedefleri vardır. Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği topluluğunun amaç ve hedefi de “Sonsuzluk Sürecinde Mekânla Bütünleşme” idi.

 

Öncelikle Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği, hayatın sürekliliğine doğru şuurlu bir uyum gösteren ve zaman boyutları içerisinde yüksek değerleri koruyarak bütünleşen bir toplumun eseridir. Bu toplumun en belirgin özelliği ve yeteneği, kendilerine inanmış ve doğruları gösteren Yönetim Kurulu’nun öncülüğünde sabırla, azim ve kararlılıkla hayatın sürekliliğine uyum göstermeleridir. Yönetim Kurulu da, kendilerine gösterilen uyum birliğinden şevk ve cesaret alarak  “Sonsuzluk Sürecinde Mekânla Bütünleşme” projesini başlatmış ve bir eser meydana getirmiştir.

 

Bu eserin meydana getirilmesi öyle kolay olmadı. Kısıtlı bir bütçe ile işe başlayarak hedefe ulaşmanın elbette büyük sorunları olacaktır. Eğer yapacağınız eser SİT alanı içinde tarihi bir bina ise, bunun güçlüğü daha riskli ve yüksektir. Yapacağınız her şey, Anıtlar Kurulu’ndan onay alarak, atacağımız adımı kurallara ve mevzuat hükümlerine uyarak atmak zorundaydık ve öyle de yaptık.  Biz yönetim olarak bunun bilincinde işe başladık. Bu zorlukları aşmak için kendi yönetimimizin içinde zaman zaman sert tartışmalar yaşadık. Bu sert tartışmaların tek bir amacı vardı, o da hedefe ulaşmak, üyelerimizi mutlu etmek için bir mekâna sahip yapmaktı ve bunu da başardık.

 

Bu eserin meydana gelmesinde emek vardır, ter vardır, çaba ve uğraşılar vardır, stres vardır, sert tartışmalar vardır, nakit ödeme sıkıntıları vardır, karşımıza çıkan engelleri aşma problemleri vardır, heyecan vardır. Biz Yönetim Kurulu olarak bunları yaşadık ama sıkıntımız henüz bitmedi ve devam ediyor. Bütün bu çekilen sıkıntıların aşılmasındaki gücümüzü üyelerimizden aldık, onların desteğiyle bu eseri meydana getirdik. Bize maddi destek sağlayan üyelerimizin adlarını yaşatmak için, binamızın bölümlerine isimlerini verdik, maddi katkı sağlayan üyelerimiz için “Gurur Tablosu” yaptık ve binamızın girişinde sergiledik. Konferans Salonu koltuklarına adlarını yazdırdık. Aynî yardımda bulunan üyelerimizin adlarını plaketlere yazarak astık ve sonsuzlaştırdık.

 

Bu mekânda yapılacak daha çok işler var. Bu işlerin gerçekleştirilmesinde maddi kaynak ayırarak katkı sağlamak isteyen gönlü zengin üyelerimizin, mekân içindeki bölümlerden birine adlarını yazdırmak suretiyle sonsuzluk sürecinde isimlerini sürdürebilirler. Böylece hem bize maddi destek yapmış olurlar, hem de isimlerini sonsuza dek taşırlar.

 

 

Biz, üyelerimizin mutluluğu için bir “Kültür Merkezi” yaptık. Bilgi ihtiyaçlarını gideren kütüphane, bilgi edinmek için konferans salonu, iş görüşmeleri için toplantı salonları, sanatçı dostlarımızın eserlerini teşhir etmek için sergi salonu,  mesleki toplantılar ve kutlama salonları da bu “Kültür Merkezi”nin içinde yer almaktadır. 

 

Biz yönetim ve icra kurulu olarak bu eseri büyük zorluklar çekerek meydana getirdik. Bu başarıdan dolayı da onur ve mutluluk duyuyoruz. Üyelerimiz bu mekânı gezerken, “mekânın bu hale nasıl geldiğini, isimlerini veren üyelerimizin tarih sayfalarında yerlerini aldıklarını, geleceğe nasıl bir miras bırakıldığının haz ve mutluluğunu” bulacaklardır.

 

Bu mekân, bir kültür mirası olarak gelecek nesillere aktarılmasının yanı sıra, insanların farklı kültürlerle buluşturulması konusunda da etkin bir rol oynayacaktır. Onun için bu eserimize sahip çıkmak ve gelecek nesillere aktarmak Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği topluluğunun asli görevleri arasında yer alır.

 

Her kim olursa olsun meydana getirdiğimiz bu mekânın gelişmesine, korunmasına ve gelecek nesillere ulaştırılmasına ayırım yapmaksızın sahip çıkmak boynumuzun borcudur.

 

Çünkü eserler bir değerdir. Değerler bir toplumun kimliğidir. Toplumun sosyal alışkanlıklarının tüm göstergeleri bu kimlikte yer alır. Toplumla yaşayan insan bireyleri, ne kadar farklı davranış biçimleri ve düşünceleri ortaya koyarlarsa koysunlar, yapmış olduğu icraatlarıyla, duruşlarıyla, kişilikleriyle mutlaka  kendilerini ele verirler. Bu açıdan kendi değerlerimizi kaybetmeden iyi anlamamız ve sahip çıkmamız gerekir. Değerlerimizi korumak demek, toplumumuzun geleceğe güvenle bakması demektir. Onun için Topluluğumuz bu esere, bu değere sahip çıkmakla yükümlüdürler.

 

 

Ruhi Duman

Bostancı, 17 Eylül 2011