Menu

Aylık Yazı Dizileri

Gemi Acenteliği ve Ticaret (7) Seyir

GEMİ ACENTELİĞİ VE TİCARET (7)
Seyir



7.1. Giriş


İnsanoğlu, değişik yol ve yöntemlerle, binlerce yıldır devam eden denizden yararlanma çaba ve uğraşıları, insanların refah ve mutlu yaşaması için ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda araç ve teknolojilerini geliştirdi. Kapsamlarını çeşitlendirip alanlarını genişleti. Toplum hayatını ve ilişkilerini gerçeklere dayanarak, bilimsel yöntemlerle güven altına aldı ve geliştir. Bütün bunları, “bilimsellik” adı altında insan ve toplum hayatındaki bu gelişmelerin evrende, doğada ve toplumda her oluşumun, her düşüncenin, her davranış ve eylemin “insan için” insanın refah ve mutluluğu için yapıldığını kabul etti.

 

Toplumlar ve milletler, birçok değerlerini, kültürlerini ve ürünlerini, bir bölgeden diğer bölgeye; bir kıtadan başka bir kıtaya denizyoluyla geliştirdikleri araçlarla gerçekleştirdiler. Denizlerin sağladığı kolay, ucuz ve güvenli taşıma imkânlarından yararlanarak mal taşınması ve mal mübadelesi “gemi” denilen araçla yapıldı ve buna “ticaret gemisi” dendi.

 

7.2. Gemi Sahibi, Donatanı ve İşleteni

Gemi sahibi, donatanı veya işletenine, gemisine yük alarak sefer ve seyir yapabilmesi için denize, yola ve yüke elverişli hale getirmesi zorunluluğu getirildi. Ticaret gemilerini, tahsis edildikleri işlere ve yapacakları yolculuklara göre tekne, makine, genel donanım, can kurtarma, yangından korunma ve yangın söndürme vb araç ve teçhizatla SOLAS kurallarına göre donatarak gemilerini denize, yola ve yüke elverişli duruma getirerek sertifikalandırdılar. Bu sertifikalar olmadan hiçbir ticaret gemisinin ticaret yapması mümkün değildir. (1)   

 

Denize, yüke ve yola elverişli ve bu sertifikalara sahip olan gemiler, coğrafi bölgede bir noktadan diğer bir noktaya yük taşıyabilirler. Yükün taşınması için, taşıyan ile taşıtan, iki kişi arasında “navlun sözleşmesi” (Charter Party) yapılır. Bu sözleşmede, geminin adı ve bayrağı, yükün cins ve miktarı, yükleme limanı ve şartları, tahliye limanı ve şartları vb özel şartlar belirtilir. Ana kural, geminin bir noktadan aldığı yükü, diğer bir noktaya salimen götürmesidir.

 

Gemiler, bir noktadan diğer bir noktaya yapacağı yolculuk sırasında,  coğrafi bölgeler itibariyle doğanın yasasına uygun olarak hareket ederler. Gemiler, yolculuk sırasında bir takım doğal afet olarak tanımlanan zorluklarla karşılaşırlar. Yolculuğa çıkan gemiler, bu doğal zorlukları karşılayabilecek nitelikte donatılmış olmalıdır.   

 

7.3. Uluslararası Denizde Can Emniyeti Sözleşmesi 1974,  SOLAS (2)

Uluslararası sefer yapan ticari amaçlı gemilerin can ve mal emniyetinin sağlanmasına yönelik teknik kurallar koyan ve gerekli tedbirleri  belirleyen uluslararası sözleşmedir.

 

Gemilerin yapısına, can kurtarma araçlarına, seyir güvenliğine, tehlikeli eşya taşımasına ilişkin kuralları içeren çok önemli bir konvansiyondur. Gemilerin, gemi içindeki insanların ve yüklerin güvenliğini sağlamaya yönelik teknik durumlarıyla ilgili asgari kuralları belirleyen bir uluslararası sözleşmedir.

 

Uluslararası sefer yapan gemilere, SOLAS kurallarına uygun sertifikalar, bayrak devleti tarafından verilir.  Her ülke, limanlarına gelen gemilerin bayrak devletince verilmiş olan sertifikaları geçerli sayar. Liman devleti, kurallar gereği gemilerin belgelerine göre donatılıp donatılmadığını denetleme yetkisine sahiptir.

 

7.3.1. Gemi Kaptanlarının Görevi

Yolculuk sırasında meydana gelen tehlikeli buzlar, tropikal fırtınalar, Bofor mikyasına (3) göre 10 kuvvetinde veya daha fazla rüzgâr, deniz yolculuğu emniyetini doğrudan sarsan ve başka tehlikeler gören gemi kaptanları, yakınında seyirde bulunan gemilere ve en yakın kıyı noktasında bulunan yetkili makamlara bu tehlikeyi bildirmekle yükümlüdür. (4)

 

7.4.  Seyir,

Deniz üzerinde bir noktadan başka bir noktaya gitmek için izlenmesi gereken elverişli yolu tayin ederek rotanın çizilmesidir. Bazı bölgelerden geçerken parakete bildirmekte veya kerterizler yardımıyla bulunan noktayı tayin etmek ve tehlikeli mıntıkalardan korunarak geçmek usullerine, emniyetli seyir denir.

 

Deniz ticaretinde, iki nokta arasındaki yolun önceden bir navlun sözleşmesiyle belirlenmiş yükü alarak gideceği limana götürmesi veya yük almak üzere belirlenen noktaya yapacağı yolculuğa seyir denir.

 

Seyir yönteminin başlıca adımları vardır. Bunlar:

1.     Bulunulan yerin tespiti, öncelikle enlem ve boylam olarak koordinatların belirlenmesi, 

2.     Gidilmek istenen yerin tespiti,

3.     Gidilecek yolun (rota) tespitinin yapılması ve rotanın çizilmesi,.

4.     Gidilecek yere kadar seyir süresinde, kurallara göre navigasyon cihazlarıyla sürekli kontrol edilmesi ve seyir defterine kayıt düşülmesi,

 

     gibi kurallar olup, uluslararası sözleşmelere göre tüm gemiler için geçerlidir.  

 

7.4.1. Seyir Belgeleri;

Bir ticaret gemisi yeni inşa edildiğinde veya bakım ve onarım gördükten sonra sınıflandırma kurumu tarafından gemiye verilen ve geminin seyredebilecek durumda bulunduğunu belirten ve şirketin kayıt defterinde daima birinci sınıf nitelikte kayıtlı olduğunu gösteren belgelerdir.

 

7.4.2. Seyredebilme hali;

Bir ticaret gemisinin tasarlanan sefer için mürettebatının tamam olması, normal deniz tehlikelerine dayanabilecek ve yükünü tam bir emniyette taşıyabilecek halde bulunmasıdır.

 

7.5. Seyir Güvenliği

Dünya deniz ticaretinde taşıma yapan gemilerin güvenli seyir yapabilmeleri için, birçok tedbirler alınmıştır. Denize sahili bulunan her ülke, kıyı şeridinde iletişim istasyonları, karasuları içinde bulunan batık, sığ ve kayalıkların bulunduğu yerlere ışıklı şamandıralar ve fener kuleleri koyarlar.

 

7.5.1. İklim ve özellikleri

İklimbilim (klimatoloji) ye göre, bir yerdeki hava koşullarının geniş bir zaman ve bölge üzerindeki ortalamasıdır. Bir bölgedeki iklimi belirleyen unsurlar, sıcaklık, rüzgâr, havadaki nem, basınç ve bunların gün ve yıl içinde nasıl değiştiğidir. İklimi etkileyen birçok faktör vardır.  Bunlar akarsular, buzullar, rüzgârlar, dalgalar gibi kuvvetli güçlerdir. Bu güçlerin, gemi seyrinde büyük etkileri vardır ve gemi seferlerine mevsimlere göre olumsuz yönde etkileri bulunur.

 

Buzlanma konusu seyir açısından çok mühimdir. Kışın şiddetine ve buzların erime hızına bağlı olarak denizciler için sürekli değişmez bir tehdit olan sürüklenen buzdağları tehlikesi asla unutulmamalıdır.

 

7.5.2. Tarihi Gelişim

Dünyanın çeşitli okyanus ve denizlerinde seyreden gemilerin meteorolojik gözlemler yapmak ve bunları göndermek amacıyla denizci ülkeler 1873 yılında bir araya gelerek Uluslararası Meteoroloji Örgütü’nü kurdu. Bu örgüt, meteorolojiyi standart hale getirmek ve yeni bulunan telgraf aracılığıyla, hava durumu konusunda bildirilen verileri birleştirip değerlendirmek ve gemileri bilgilendirmek amacıyla kuruldu.

 

Uluslararası Meteoroloji Örgütü, 1945 yılında Birleşmiş Milletlerin kurulmasıyla 1947 yılında BM bünyesinde yer aldı ve daha da geliştirilerek Dünya Meteoroloji Örgütü WMO(5)  adını aldı. Bu kuruluşa üye devletler, deniz ve okyanuslarda seyreden gemilere, ülke ve bölgenin hava durumuna ilişkin elde edilen bilgileri düzenleyip ortak kullanıma sunuldu.

 

7.5.3. Gönüllü Gözlem Gemileri VOS (6)

Denizlerle ilgili bilgilerin toplanmasında çeşitli deniz sinoptik istasyonlarından yararlanılır. Bunların içinde Gönüllü Gözlem Gemileri’nin GGG ayrı bir yeri vardır. Gözlemsel verilere duyulan ihtiyacı karşılamak ve denizlerle ilgili klimatolojik harita ve atlasların hazırlanması ve diğer bilimsel amaçlarla kullanılması için rüzgar, yüzey akıntısı, dalga, yağış, görüş, kapalılık, hava ve deniz suyu sıcaklığı, nem, deniz buzu, buz toplanması, basınç ve basınç sistemleri ve tropikal siklonlarla ilgili bilgilerin toplanmasıdır. Denizler üzerinde sinoptik rasatların yapılıp denizler için tehlike arzeden durumların anında belirlenmesinde gönüllü gemilerden yararlanılır. GGG’nin gözlemleri, Dünya Hava Gözlemleri WWW (7)  için büyük katkı sağlar.

 

Sinoptik deniz istasyonları, hareketli deniz istasyonları olarak, hareketli gemi istasyonlarının GGG projesinde üç kategori üzerinde görevlendirilirler. Bunlar:

a.        Seçilmiş Gemi İstasyonları, (Selected)

b.       Tamamlayıcı gemi istasyonları, (Supplementary)

c.        Yardımcı gemi istasyonlarıdır. (Auxiliary)

 

Bu istasyonların tümü, gemilerin, gemide bulunan insanların ve taşınan yükün tehlikelerden korunması ve selametle seyir yapılması için yapılan bir çalışmadır.

 

7.5.4. Seyir İşaretleri

Fenerlerin dışında seyrüsefere uygun kanalların yan sınırlarıyla eksenlerini, tabii tehlikeleri, batmış tekneleri göstermeye yarayan sabit veya yüzer bütün seyir işaret ve alametleri için kullanılır. Seyir işaretinin konulmasında iki metot uygulanır.

i.      Kenar Sistemi;

Bu sistem kanallarda uygulanır ve izlenmesi gereken rotaya göre tehlikelerin bulunduğu yeri gösterir. İşaret şamandıraları veya alametleri kanalın her iki yanına yerleştirilir.

 

ii.    Anayön Sistemi;

Bu sistem çok sığlık ve döküntü bulunan kıyılarda ve denizdeki münferit tehlikeleri göstermek için uygulanır. Seyir alamet ve işaretleri bir tehlikenin bulunduğu noktadan itibaren, dört ana yönün en yakın olanını gösterir. Kullanılan alametler biçimiyle (koni, silindir, küre, gönder, çok uzun koni vb) veya tepe işaretleriyle (tek koni, taban veya tepesinden bitişik iki koni, silindir, haç T harfi vb.) nitelenir. Geceleri, çıkardıkları ışıkların renkleri ve süresiyle ayırt edilirler. Sisli havalar için, bazı şamandıralara sis düdükleri veya sis kampanaları takılır.   

 

7.6. Gemi Seyrini Etkileyen Etmenler

Belirli bölgelerde belirli zamanlardaki muson fırtınaları, bazı dönemlerdeki kasırgalar veya tayfunlar, bir denizcinin daima akılda tutması gereken konulardan biridir. Söz konusu bölgeler, insanın üzerinde akıldan çıkmayacak etki bırakabilir. Rüzgâr afetleri öngörülebilen ve tahmin edilebilecek olgulardır. Bu kuvvetlerin gücü, aşırı olduğu zaman yakalanıldığında, hasar verdiği alan normalde etkilenmeyecek bölgelere kadar uzanır.

 

7.6.1 Fırtına

Fırtına, rüzgarın hızlı bir şekilde esmesine denir. Rüzgar hızı, 27 knot üzerine çıktığında, (7 bofor ve üzeri olduğunda) rüzgara fırtına denir.  Hızlı esen rüzgar, kendi kuvvetinin yanında çevresini de etkiler. Öncelikle estiği denizde veya okyanusta suları kabartarak büyük dalgalar oluşturur.

 

Bazı fırtınalar, şimşekli ve gök gürültülü olabilir. Böyle durumlarda en güvenli yer kapalı alanlardır. Böyle durumlarda gemilerin yıldırım tehlikesine karşı sistemleri bozulabilir. Bu durumda mümkün olduğunca metal ve metalik olan tüm aksesuarlardan uzak durulmalıdır. Bu gibi fırtınalarda gemi kaptanları kısa sürede en yakın korunma alanına gitmelidir.

 

7.6.2. Sis

Sis, yatay görüş mesafesini 1 km’nin altına düşüren meteorolojik bir olaydır. Stratus bulutunun yerde veya yere yakın seviyede oluşması olarak da bilinir. Yerle temas eden hava içindeki su buharının yoğunlaşması veya donarak kristalleşmesi sonucu ortaya çıkan çok küçük su damlacıkları veya buz kristallerinden meydana gelmektedir.

 

Sis içinde çisenti biçiminde çok hafif yağış olabilir. Güneşe engel olduğu için deniz, kara ve hava ulaşımında büyük ölçüde olumsuz etkiler yaratır.

 

7.6.3. Med-Cezir (gel-git olayı)

Gemilerin seyir güçlüğüne neden olan olaylardan biri de gel-git olayıdır. Bazı coğrafi bölgelerde gel-git olayından dolayı gemilerin limana girişi, rıhtım veya iskeleye yanaşması ve kalkışı sırasında, su derinliğinin yeterli olmaması nedeniyle, limana girmek ve yanaşmak veya limandan kalkmak mümkün olamamaktadır. Bu olay nedeniyle gemilerin yanaşmasının veya kalkmasının birkaç gün engellendiği görülür.

 

7.6.4.   Dalgalar 

Dalgaların büyük bir bölümünü, deniz yüzeyinden esen rüzgâr oluşturur. Boyutları ve güçleri, esiş süresine ve estiği alanın uzunluğuna bağlıdır. Dalgalar, kendilerini oluşturan rüzgâr dindikten çok sonra bile, şekillerini değiştirmeden ya da enerjilerini kaybetmeden çok uzun süre yol alabilir. Sahilde kırıldıkları zaman, yolculukları boyunca depoladıkları enerji açığa çıkar. Art arda kırılan dalgaların enerjisi, kıyı boyunca uzanan karanın şekil değiştirmesine yol açar. Dalgalar, gemi seyirlerini her zaman olumsuz yönde tekiler. 

 

7.6.5. Kanal ve Doğal Dar Suyolları

Ticari gemi seferlerini etkileyen belli başlı kanallar ve doğal dar suyolları vardır. Bu kanal ve doğal dar suyollarından geçerken, güvenlik açısından ulusal bazı kurallar getirilmiştir. Ülkenin hükümranlığı altında bulunan kanal ve doğal dar suyollarından geçen gemilerin tonaj ve tipine göre geçişi planlanmaktadır. Bu planlamada, tehlikeli yük taşıyan (yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı) gemilere özel statü uygulayarak geçiş uygulanır. Bundan dolayı, bu dar suyollarını geçen gemiler, zaman kaybına tabi olmaktadır.

 

Kanallar:

-      Süveyş Kanalı,

-      Panama Kanalı,

-      St.Lawrence Denizyolu / Büyük Göller Sistemi,

-      Kiel Kanalı /Skaw

 

Doğal Dar Su Yolları:

-      Cebelitarık Boğazı,

-      Çanakkale Boğazı / İstanbul Boğazı

-      Dover Boğazı / İngiliz Kanalı,

-      Hürmüz Boğazı,

-      Kızıl Deniz / Akabe Körfezi – Eliat,

-      Macellan Boğazı / Boynuz Burnu,

-      Malaka / Lombok / Sunda Boğazları,

-      Torres Boğazı / Büyük Bariyer Mercan Kayalığı,

 

Gemi sahibi, donatanı ve işletmecileri, Guide to Port Entry adlı yayın olan liman bilgileri kitabını ofis ve gemilerinde bulundururlar. Bu kitaba bakarak kanal ve dar suyollarının ölçü kısıtlamaları ve de geçişten önce gemiye takılması gereken donanım hakkında ayrıntılı bilgi sağlarlar.

 

Kanal ve dar suyollarının herhangi birini içine alan sefer veya döneme dayalı zaman esaslı kiralamada gemiler sözleşmeye muhakkak, geminin donatanı veya işleticisi gemilerin yerel şartlara makul olan şekilde uyduğunu ve gereken malzemeye sahip olduğunu onaylayan maddeler koyarlar. Panama veya Süveyş Kanalları geçiş ücretlerinin üzerinden ödeneceği Kanal ve doğal dar suyollarından geçen gemilerin Gros ve Net tonilatolarını (olağan NT ve GT‘den farklı olan) sözleşmeye koyarlar.

 

7.7. Gemi Acenteleri ve Görevleri

Gemi acenteleri, iklimin gemi seferleri üzerinde mevsimsel olarak olumsuz etkisi olduğunu unutmamalıdır. Mevsim itibariyle coğrafi bölgelerin bazı yerlerinde yılın belirli zamanlarında denizlerde buzlanma, şiddetli rüzgâr, sis, med-cezir ve dalgaların meydana geldiğine ve yüklemenin buna göre programlanmasına dikkat etmelidir.

 

Gemi acenteleri, kışın şiddetine ve buzların erime hızına bağlı olarak sürüklenen buzdağları tehlikesinin seyir yapan gemiler için tehdit olduğunu bilmelidir.

 

Belirli bölgelerde ve belirli zamanlarda meydana gelen fırtınalar, bazı dönemlerdeki kasırgalar veya tayfunlar, gemi acentesinin daima akılda tutması gereken konulardan biridir. Bunlar, insanın üzerinde akıldan çıkmayacak bir etki bırakabilir. Bu bölgelerde rüzgâr afetleri öngörülebilen ve tahmin edilebilecek olgulardır. Bu afetler aşırı olduğu zaman gemilere ve yüklerine hasar verdiğini asla unutmamalıdır.

 

Gemiler, bazı coğrafi bölgeler için yapacakları yüklemelerde “Yükleme Hattı” sınırına dikkat etme yükümlülüğünü taşır. Bir donatanın, kaptanın ve liman acentesinin geminin yük aldığı limanı, o limana gidiş rotası üzerinde bulunan coğrafi duruma göre yükleme yapacaklarını bilmeleri çok önemlidir. Kuralları, geminin yapacağı sefer bölgesine göre gemiye takılması gereken ek donanım yapmaları gerektiğini bilmelidir.

 

Gemi acenteleri, gemilerle taşınan yüklerin bir ihtiyaçtan kaynaklanarak dünyanın bir ucundaki yere taşındıklarını, taşımayı yapan gemilerin insan gücüyle hareket ettiğini, seyir esnasında karşılaştıkları doğal afetlerle nasıl mücadele edildiğini göz önünde bulundurmalıdır. Her mücadelenin, her düşünce ve eylemin “insan” için yapıldığını, insanın kutsal bir varlık olduğunu ve bunun da kutsal bir görev olduğunu asla unutmamaları gerekir.

 

 

Açıklamalar             :

1)    4922 sayılı Kanun Md. 2, 3 ve 4

2)    SOLAS, International Convention for the Safety Of Life At Sea

3)    Bofor Mikyası: Rüzgar kuvvetinin rakamlarla ifade edilmesi,

4)    4922 sayılı Kanun Md. 19

5)    WMO, World Meteorological Organisation

6)    VOS, Voluntary Observing Ships.

7)    WWW,  World Weather Watch

 

 

Ruhi Duman 

İstanbul, 16 Temmuz 2009