Aylık Yazı Dizileri
Gemi Acenteliği ve Hukuk (3) Deniz Ticaret Hukuku
DENİZ TİCARET HUKUKU
1.) Giriş
İnsanlığın tarihi varlık alanında meydana getirdiği ilk ticari eylem, mal mübadelesidir. Asırlardan beri yapılagelen mal mübadelesinin şekil ve özellikleri, milletlerarasında ticari bir bağ oluşturmuştur. Milletlerin doğal ve zorunlu gereksinimleri, bu ticaretin gelişmesine, değişik coğrafi alanlarda doğal, sosyal ve iktisadi şartlar altında düşünce ve hayat tarzını oluşturdu. Bu oluşumun, birbirini tamamlayan ve bütünleştiren kültür çevreleri meydana geldi. Bu değişik coğrafi kültüre sahip toplumlar, zamanla karşılıklı ticaret ve mal mübadelelerinin gelişmesini de güvence altına aldılar. Bu ticari bağlantılar, su ve denizyolu kullanılarak daha da geliştirildi ve değişik coğrafi bölgelerdeki ülkelerin iktisadi olarak güçlenmesini ve ticaretin düzenli işlemesini sağladı.
2.) Uluslararası Ticaret
Devletler, uluslararası toplumun üyesi olarak, ortak çıkarlar doğrultusundaki kuralların benimsemesinin zorunlu olduğunu anladılar ve işbirliğine çok daha fazla önem verdiler. Verilen bu önem, Uluslararası Ticaret Odası’nın (ICC), (1) kurulmasını, sorunlarının basit ve kolaylaştırılmasını sağladılar.
Devletler, dış ticaret mevzuatında milletlerarası ticari kuralları düzenlemek ve bunun uygulamasını sağlayacak tedbirleri geliştirerek milletlerarası ticaret konusunda kurallar getirdiler. Bu kuralların uygulanması ve işlemesi konusunda, Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması (G.A.T.T.) (2) imzalandı. Bu anlaşmanın amacı, mal ticaretine ilişkin çok taraflı kuralların, üye devletlerin birbirleriyle adil ve tam rekabet koşulları altında ticaret yapabilecekleri serbest ve açık bir ticaret sistemi oluşturmaktır. GATT anlaşmasının içerdiği kurallar, temelde dört ilkeye dayanmaktadır. Bu dört temel ilke; gümrük vergilerinin indirilerek konsolide edilmesi, en çok kayrılan ülke kaydı, uygulamada şeffaflığın sağlanması ve ulusal düzeyde ayırımcılık yapma yasağı.
GATT çerçevesinde yapılan müzakerelerin sonuncusu olan Uruguay Turu 1993’te tamamlanmış ve daha önce dışarıda bırakılan fikri haklar ve hizmet ticareti gibi konuların anlaşmalar kapsamına dahil edilmesiyle Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) (WTO) (3) nün kuruluşu bu turda gerçekleşmiştir. Temelinde devletlerin işbirliği ilkesi olan müzakerelere dayalı GATT’dan farklı olarak sürekli bir örgüt olan Dünya Ticaret Örgütü, anlaşmazlıkları çözme gibi güçlü yetkilerle kurulmuştur.
1 Ocak 1995 tarihinde fiilen çalışmaya başlayan Dünya Ticaret Örgütü’nün fonksiyonu, çok taraflı ticaret görüşmelerini yönetmek ve uygulamak, ticaret görüşmelerinde bir forum olarak görev yapmak, ticari anlaşmazlıklarına çözüm aramak, milli ticaret politikalarını denetlemek ve bu amaçlarla global ekonomik politika yapımında görevli uluslararası kuruluşlarla işbirliğine gitmektir.
Tokyo Raundunun arkasından 1986’da Uruguay Raundu başlatıldı. Raundun sonunda Marakeş Anlaşması imzalandı ve Marakeş Anlaşmasıyla GATT anlaşmasının bütün yetki anlaşmalarıyla birlikte Dünya Ticaret Örgütü’ne devredildi
3.) Deniz Ticaret Hukuku, Devletler Hukuku,
Uluslararası ticarette denizcilik ve deniz ticareti büyük önem taşır. Konumuz “Deniz Ticareti” ve bu ticaretin en önemli uygulayıcısı “Gemi Acenteliği”, uluslararası bir meslek olması nedeniyle “Deniz Ticaret Hukuku” da yer almaktadır.
Devletler Hukuku, Bağımsız devletler arasındaki ilişkileri düzenleyen kurallar olarak tanımlanır. Bağımsız devletlere ek olarak Devletler Hukuku süjesi durumuna gelen varlıklara ek olarak: Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) (4) ve bunun alt birimlerinde belirlenen kurallar, şartların iyileştirilmesi için milletlerarası işbirliğini sağlar. Yüce bir yasal yetkeye dayanılarak çıkarılmış olan yasalar, o ülke ya da toplum için “iç hukuk” un temelini oluşturur. Devletlerin birbirleriyle ilişkilerinde bazı ilkelere uymaları ve bu ilkelerin zamanla uyulagelen ilkeler’e dönüşmesiyle sorunların devletler tarafından kolaylaştırılması şeklini alır.
Devletler gemiyi hukuki bir varlık, bir işletme kabul ederek, donatanının, kaptanının, diğer çalışanlarının haklarını, görev ve sorumluluklarını belirlediler. Taşınan insan ve yükün güvenliğini, yük sahibine karşı sorumluluğunu, geminin seyri, yükleme ve boşaltmasını, taşınan malın teslimi gibi konuların ve yapılan işlem ve faaliyetleri bir hukuk sistemine bağladı ve bunu, "Deniz Ticareti” - "Deniz Ticaret Hukuku” olarak adlandırdı.
4.) Deniz Ticareti ve İç Hukuk
İç Hukuk, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’ncü Kitabında, ”Deniz Ticareti” adıyla yer alır. Ülkemizde her vatandaş, istediği işi yapma özgürlüğüne sahiptir.(5) Her vatandaşın tacir olma şartları, iştigal konusu, ünvanı, tescili, ortaklıklara iştiraki, ticari defter tutma şekilleri, işini veya şirketini kapatması ve tasfiyesi gibi bir işletmenin ticari hayatında yapılması gereken her konu ve eylem, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabidir.
Türk Ticaret Kanunu, (TTK) 5 kitap ve 1475 maddeden meydana gelmiştir. Bunlar:
Kitap, “Ticari İşletme” başlığını taşır.
Bu bölümde tacir, ticaret sicili, ticaret unvanı ve işletme adı, haksız rekabet, ticari defterler, cari hesap, ticaret işleri, acentelik ve ticarete mahsus yerlerle ilgili hükümler yer alır Madde, 1-135
Kitap, “Ticaret Şirketleri” başlığını taşır.
Bu bölümde, ticaret şirketleri ile ilgili genel hükümler, Kollektif, Komandit, Anonim, Limited Şirketlerinin mahiyeti ve kuruluşu, ortaklar arasındaki münasebet, şirketin ve ortaklarının üçüncü şahıslarla olan münasebetleri, şirketin feshi ve ortakların ayrılması, tasfiyesi, hisse senetleri, toplantıları, murakıplar vb. gibi konular yer alır. Madde, 136-556
Kitap, “Kıymetli Evrak” başlığını taşır.
Bu bölümde genel hükümler, senetler, kambiyo, emre yazılı senetler, emtea senetleri ve bunların uygulanışına dair hükümler yer alır. Madde, 557-815
Kitap, ”Deniz Ticareti” başlığını taşır.
Deniz ticaretine ilişkin hükümler bu bölümdedir;
a.) Gemi,
b.) Donatan ve Donatma İştiraki,
c.) Kaptan,
d.) Deniz Ticaret Mukaveleleri,
e.) Deniz Kazaları,
f.) Gemi ve Yük Alacaklıları,
g.) Müruruzaman,
gibi konular yer alır. Madde, 816-1262
Kitap, “Sigorta Hukuku” başlığını taşır.
Bu bölümde genel hükümler, mal ve can sigortası, denizcilik rizikolarına karşı sigorta hükümleri yer alır. Madde, 1263-1475
5.) Türk Deniz Ticaret Hukuku
Deniz Ticaret Hukuku düzeni içerisinde bir kıyıdan diğer bir kıyıya yolcu ve yükün taşınması ve bu taşımanın gemilerle yapılmasında belirli kurallar getirilmiştir. Bu kuralların içinde “Gemi Acenteliği” büyük önem taşır.
Genel anlamda Gemi Acentesi bir işin, verilmiş bir görevin o iş ve/veya görevi veren kişi veya kuruluşun adına, TTK’nun ilgili hükümleri uyarınca yapabilme yetkisinin bir başka kişiye, kuruluşa veya kuruma tanınabilme hakkıdır.
5.1 Acente (Gemi Acentesi)
Gemi Acenteliği işlemlerinin boyutları, acentenin yasal açıdan durumu hakkındaki konular çok önemlidir. Atayan ile atanan arasındaki ilişkiler, uluslararası kuralların belirlediği şartlara göre yürütülmektedir.
Gemi Acentesi olarak adlandırılan kişi veya kurum, acente atayanı veya temsil olunan kişi olarak adlandırılan, başka bir kişiyi temsil etmek üzere yetkilendirdiğinde veya yasa açısından yetkilendirilmiş kabul edildiğinde doğar.
Türkiye’de gemi acenteliği Türk Ticaret Kanununun “Genel Acentelik” bölümünde belirtilen hükümlere tabidir. Bu kanuna göre bir acentenin; “muayyen bir yer veya bölge içinde daimi olarak bir işletmeyi ilgilendiren akitlere aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kişi ve kuruluş” olarak tarif eder.(6) Kanun, temsil olunan kişiyi (gemi sahibi veya işletmecisi) üçüncü bir tarafla sözleşmeden doğan bir ilişkiye sokan kişi veya şirket olarak açıklar.
5.2 Deniz Ticaret Hukuku
Türk Ticaret Kanununun 4’ncü Kitabında, yer alan ”Deniz Ticareti” deniz hukuku düzeni içerisinde bir kıyıdan diğer bir kıyıya yolcu ve yükük taşınması ve bu taşımanın gemilerle yapılmasında belirli kurallar getirilmiştir. Bu kurallar öncelikle geminin tanımı ile başlar.
5.3 Gemi,
Denizde kazanç elde etme maksadına tahsis edilen veya fiilen böyle bir maksat için kullanılan her gemi, kimin tarafından ve kimin nam ve hesabına kullanılısa kullanılsın “Ticaret Gemisi” sayılır. (7) Geminin yapacağı yolculuk, deniz tehlikelerine karşı koyabilecek durumda “Denize Elverişli”-“Yola Elverişli” olması (8) ve bir limana kayıtlı olması, (9) gemiyi sevk ve idare edecek kaptan ve tayfalarının olması gerekir. (10)
Sicile kayıtlı her gemi, Türk Bayrağı çekme hakkı ve mükellefiyeti vardır. (11) Sicile kayıtlı bir gemiye, her hangi bir nedenle üçüncü kişilere karşı ipotek ve tedbir konulabilir, karşılık gösterilebilir. (12)
5.4 Donatan ve Donatma İştiraki
Gemisini deniz ticaretinde kullanan gemi sahibine veya kendisinin olmayan bir gemiyi, kendi adına bir kaptan marifetiyle deniz ticaretinde kullanan kişiye “Donatan” denir. (13)
Birden fazla şahsın müşterek mülkiyeti oldukları bir gemiyi, aralarında yapmış oldukları akit gereğince, gemiyi deniz ticaretinde kullanmaları “Donatma İştiraki” olarak anılır. (14)
5.5 Kaptan,
Donatanla yaptığı hizmet sözleşmesi uyarınca gemiyi yöneten teknik-tecimsel bir uzman işçidir. Diğer yandan devletin zabıta yetkisi diye belirtilen yetkisini kullanan kişidir. Bu durumu dolayısıyla kaptanın hem özel hukuk, hem de kamu hukuku yönünden görevleri, yetkileri ve sorumlulukları vardır. (15)
Kamu hukuku yönünden kaptana gerektiğinde gemideki insanlar üzerinde cebir kullanmaya kadar varan yetkiler tanınmıştır. Ayrıca kaptan, gemide suç işlendiğinde savcıya ait görevleri yerine getirir, delil toplar, ifade alır ve hatta sanığı tutuklayabilir.
Özel hukuk yönündense kaptan, başlıca donatanın temsilcisidir. Zaman zaman yük ilgililerini de temsil eder. Kaptan, bütün işlerinde tedbirli bir kaptan gibi hareket etmek zorundadır ve böyle davranmamasından doğan zararlardan da sorumlu olur.
Geminin yabancı ülke karasularında bulunduğu süre içinde o ülkenin hukuk kurallarına uymakla yükümlüdür. Kaptan, o limanda bulunduğu sürede, geminin bayrağını taşıdığı ülkeyi temsil eder.
Deniz Ticaret Hukukunda kaptanın önemli görevleri vardır. Gemi kaptanı olarak bu görevleri hukuken yerine getirmekle yükümlüdür.
a.) Gemi Jurnalı
Kaptan, sefer boyunca geminin içinde bulunduğu koşulları “gemi jurnalı”na, yapılan başlıca iş ve işlemleri gemide geçen olayları yansıtan defteri tutmakla yükümlüdür. Gemide geçen olayları devleti de ilgilendiren, kamu hukuku bakımından bazı olayların kaydı gereklidir. Bir ticaret gemisinde, yasal olarak “Gemi Jurnalı” tutulma yükümlülüğü getirilmiştir. (16)
b.) Deniz raporu
Deniz raporu, geminin seferi sırasında karşılaşılan kazaları, olağandışı olayları yansıtan bir yazıdır. Sefer sırasında gemi bir başka gemiyle çatışmışsa, fırtına yüzünden ambar havalandırılamamışsa, laşingi kopan bir yük devrilip hasara uğramışsa, fırtına geminin bir can filikasını parçalamışsa ... kaptan, ilk uğrak limanında bir deniz raporu düzenlemekle yükümlüdür.
Yasada öngörülen bu zorunluluk, (17) başka ülke yasalarında da vardır ve bu yüzden olağandışı olaylarla karşılaşılan -bandırası ne olursa olsun- her geminin kaptanı böyle bir işlem yapmak zorundadır. Kaptan deniz raporu için mahkemeye başvurmak zorundadır. (18) Hakim gemiadamlarını tanık gibi dinler ve ifadelerini tutanağa geçirir. Deniz raporu bu tutanaklar ve eklerinden oluşur. Hukukta “deniz raporu”nun içerdiği bilgiler her türlü delille kanıtlanabilecek bir takdiri delildir.
5.6 Deniz Ticaret Mukaveleleri,
Ticaret gemisiyle yapılan yük taşımaları, belirlenmiş kurallar çerçevesinde yapılır. Bu kuralların başında, taşıma sözleşmeleri gelir ve bu sözleşmeye kısaca “Navlun Sözleşmesi” denir. Navlun Sözleşmesi, iki kişi arasında yapılan bir sözleşmedir. Eşyanın denizyoluyla taşınması konusunda bir sözleşme yapılmışsa bu bir “Navlun Sözleşmesi” dir. Navlun sözleşmeleri genel olarak gemilerin iki ana esastan gidilerek kiralanmasıdır.
Bunlar;
a.) Kiracı bir gemiyi belirli bir süre için kendi gemisiymiş gibi sahiplenip işletmek isterse kullanacağı charter party “Time Charter “ mukavelesi olacaktır.
b.) Muayyen bir yük için tek sefer taşıtma yapılacaksa bu durumda seferlik kiralama (voyage charter) sözleşmesi kullanılacaktır.
Ülkemizin deniz ticaret hukukuna ait genel şartları ihtiva eden navlun sözleşmeleri;
i. Geminin adı, bayrağı, yaşı, tonajı ve klası,
ii. Geminin denize, yola ve yüke elverişli olması, (19)
iii. Taşıyan firmanın adı ve adresi,
iv. Taşıtan firmanın adı ve adresi,
v. Yükleme ve boşaltma limanları ve şartları,
vi. Yükün cinsi, mahiyeti ve miktarı,
vii. Navlunun nerede ödeneceği,
viii. Yükleme ve boşaltma müddetleri, (20)
ix. Sürastarya müddeti ve ücreti, (21)
konularını içerır.
Ticaret gemisinin denizde kazanç elde etme maksadı için kullanılan gemilere göre belli örgütlerce hazırlanmış tip sözleşmeler vardır. (22) Bu sözleşmeler, yukarıda belirtilen hususlar olmakla birlikte, yükün vasıf ve mahiyeti açısından bazı tedbirler alınmak suretiyle taşıma gerçekleşir. Bu taşımalarda taşıyanın mesuliyeti (23) ve buna karşılık bir takım hakları da vardır. (24)
5.7 Konşimento,
Deniz taşımacılığının en önemli konularından biri de Konşimento’dur. Yük gemiye alınır alınmaz taşıyanın, yükü teslim aldığını tevsik eden kıymetli bir belgedir.(25) Taşıyan, gittiği limanda bu belgeyi ibraz etmeleri halinde yükü teslim eder. Navlun sözleşmesi hükümlerine göre bu belge doldurulur. Bu belgenin çeşitli rolleri vardır ve bunun çok iyi bilinmesi gerekir. Tarafların kimliği ve malın niteliği/aidiyeti açısından hiçbir kuşkuya yer olmamalıdır. Bununla birlikte bazı konuların dikkate alınması zorunludur. Bunlar kuramsal olarak:
a.) Konşimento tek yanlı olarak düzenlenir; yalnızca kaptan, ya da taşıyan tarafından imzalanır. Kaptan veya taşıyan tarafından yetki verildiği acente tarafından da imzalanır.
b.) Konşimentoda, yükün taşınmak üzere teslim alındığı ve nereye taşınacağı belirtilir.
c.) Konşimentoda açık ya da örtülü, yükün varma limanında, konişmentonun meşru hamiline teslim edileceği belirtilir.
d.) Konşimento, Türk Hukukunda "kıymetli evrak" diye anılan ve özel önemi olan senetlerden biridir. (26)
5.7.1 Konşimentonun içeriği
Konşimentoya nelerin yazılmasının gerekli olduğu yasa ve uluslararası kurallarla belirlenmiştir.(27) Bu bakımdan, "kıymetli evrak" niteliğindeki bu senedin, yasa ve kurallarda yazılı bütün öğeleri eksiksiz olarak içermesi gerekir.
1.) Taşıyanın adı, (28)
2.) Kaptanın adı,
3.) Yükletenin adı, (29)
4.) Gönderilenin adı,
5.) Geminin adı ve bandırası, (30)
6.) Düzenlenen nüsha sayısı,
7.) Yükleme ve boşaltma limanları, (31)
8.) Navlun, ödeme yeri ve zamanı,
9.) Yükle ilgili kayıtlar:
a.) Genel açıklama
Formun orta kısmı malların tanımlanmasına ayrılmıştır ve mal tanımının aslına uygun yapılması çok önemlidir. Konişmentoya yükle ilgili olarak konacak kayıtlar, yazılacak yazılar ve rakamlar, konşimento kayıtlarının en önemlileridir.
b.) Konşimentoya yazılması zorunlu olanlar
Taşınmak üzere teslim alınan malların: (32)
i. Cinsinin,
ii. Ölçüsünün,
iii. Sayı veya tartısının,
iv. Markalarının,
v. Haricen belli olan hal ve mahiyetlerinin,
konşimentoda gösterilmesi gerekir.
c.) Taşıyanın konişmentoya koyabileceği şerhler, (33)
i. Markalar, (34)
ii. Denetleme olanağı bulunmaması,
iii. Beyanların doğruluğundan kuşku duyanlar,
iv. Yanlış beyan,
v. Yükün dışardan görüşünü,
Yükün haricen belli olan hal ve mahiyeti de, tecimsel yaşam bakımından çok önemlidir. Bu nedenle taşıtanlar/yükletenler, konişmentoya, yükün dış görünüşte iyi durumda (in apparent good order and condition) yüklendiğinin yazılmasını isterler. Çoğu tip konişmentolarda bu cümle basılıdır. Ancak, yükleme sırasındaki denetlemeler sonucunda, yükleme ordinosu’nda “mate’s receipt” 5 sandığın kırık, 15 çuvalın ıslak olduğu yazılmışsa, kaptan bu meşruhatı konşimentoya yazmak zorundadır.
5.8 Deniz Kazaları,
Deniz taşımacılığında meydana gelen karaya oturma, (35) yük kayması, hava koşulları nedeniyle gemiye ait filikaların denize düşmesi, zincir kesilmesi, geminin hafifletilmesi, gemide çıkan yangının söndürülmesi, (36) bu nedenle geminin denize elverişli hale getirilmesiyle ilgili yapılan masrafların paylaşılmasına (37) “Müşterek Avarya” denir.
Eğer bir hasar’ın (avarya’nın) niteliği, bu hasardan doğan zararın malik üzerinde bırakılmayıp paylaştırılmasını gerektiriyorsa, bu hasara “müşterek avarya” yani paylaşılan bölüşülen hasar şeklinde anlaşılır.
Avarya, basit bir deyişle, geminin korunması için yapılan olağanüstü bir fedakarlık veya maruz kalınan harcama sonucunda doğan bir kayıp işin tüm ilgili taraflarca oransal olarak paylaşılmasıdır. Bu oranların hesaplaşması çoğu kez, bu işte özel olarak beceri kazanmış meslek ehilleri olan “Avarya Dispeççileri” (38) tarafından üstlenilen bir iştir. Görevleri, önce maruz kalınan kayıpların ve masrafların analizini ve doğruluğunun kanıtlanmasını, sonra tarafların herbirinin ayrı ayrı davaya katılmalarını, yük değerinin biçilmesini içerir. Müşterek avarya, York-Anvers Kuralları (39) uluslararası sözleşmesine uygun olarak halledilir.
Büyük Avarya yürürlüğe kendiliğinden girmez. Donatan Büyük Avaryayı resmen ilan etmek zorundadır. Büyük avaryaya sebep olan olayın vuku bulduğu yerin mahkemesine başvurarak (40) gemi kaptanı ve mürettebatının olayla ilgili raporunu mahkemeye sunar ve avarya ilan edilmesi talebinde bulunur. Hakim bu talebi yerine getirerek Müşterek Avarya
ilanının yerel bir gazetede yayımlatır. Avarya ilanından sonra, yine mahkemeden dispeççiler atanır.
Bir gemi acentesi, temsil olunan kişi Büyük Avarya ilan ettiği zaman, etkilenecek yükün tümünü belirlemenin mümkün olacağı yük manifestosunu alır almaz, malın gönderildiği kişilere Büyük Avarya ilanını bildirilmelidir. Geminin acentesi, bunu gözden kaçırmamalıdır.
5.8.1 Gemi Tutuklaması
Geminin seyrüseferine ilişkin masraflarının ödenmemesinden dolayı, alacaklıların gemi üzerine mahkeme yoluyla tedbir koyma hakkına sahiptirler. (41) Alacaklılar, mahkemece tedbirin konulabilmesi için resmi kurumlardan aldıkları veya alacakları belgelerle “alacaklı olduklarını” kanıtlamak zorundadırlar.
5.9 Müruruzaman
Deniz taşımacılığında vuku bulan olaylardan dolayı, gemiden alacaklı bulunan kişi ve kuruluşlar:
a.) Olayın vuku bulduğu tarihten itibaren bir yılı aştığında,
b.) Çatma veya tedbirsizlik nedeniyle çatma olmaksızın can ve malla zarar verilmesinden dolayı meydana gelen alacaklıların iki yılı aştığında,
zaman aşımına uğrar. (42)
5.10 Sigorta Hukuku
Bir rizikonun meydana gelmesi halinde tazminat vermeyi, kişilerin hayat müddetleri sebebiyle meydana gelen belli bir takım olaylar nedeniyle bir para ödemeyi, prim ödemek suretiyle yapılan akittir.
Denizcilik rizikolarına karşı geminin veya yükün denizcilik rizikolarını salimen geçirebilmesinde, para ile ölçülebilir bir menfaati olan kimse, bu menfaati sigorta ettirebilir. (43) Menfaatin sahibi, sigorta ettiren kimse kendi menfaatini, üçüncü bir şahsın menfaatine ise, “başkası hesabına sigorta” şeklinde de sigorta ettirebilir. (44) Yapılan sigortalar, sigorta olunan menfaatin tam değeri üzerinden yapılır. (45)
Sigortalının, sigorta mukavelesinden dolayı doğan prim ödeme borçları, mukavelede aksi kararlaştırılmış olmadıkça primlerin poliçenin tesliminde ödenmesi gerekir. (46)
Açıklamalar :
1.) ICC International Chamber of Commerce
2.) G.A.T.T. General Agreement on Tariffs and Trade
3.) WTO World Trade Organization
4.) IMO International Maritime Organization
5.) Anayasa Mad. 48
6.) TTK Mad. 116
7.) TTK Mad. 816
8.) TTK Mad. 817
9.) TTK Mad. 819
10.) TTK Mad. 821
11.) TTK Med. 823- 2893 syılı Türk Bayrağı Kanunu Mad. 3
12.) TTK Mad. 875-76-77
13.) TTK Mad. 946
14.) TTK Mad. 951
15.) TTK Mad.972, 978
16.) TTK Mad.980-981
17.) TTK Mad.982
18.) TTK Mad.984
19.) TTK Mad. 1019
20.) TTK Mad. 1030
21.) TTK Mad. 1032-1035
22.) (Örnek GENCON Charter Party – ASBATANK Charter Party gibi)
23.) TTK Mad.1065
24.) TTK Mad. 1069
25.) TTK Mad.1097
26.) TTK Mad. 743
27.) Bir kira sözleşmesi çerçevesinde taşınan yük için genelde kullanılan tipik Konişmento ‘Congenbill’ dir.
28.) TTK Mad. 1099
29.) TTK Mad. 1098/1 – Aybay Gündüz Deniz Hukuku, Aybay Yayınları 1998 s.611
30.) TTK Mad. 1098/3
31.) TTK Mad. 1098/7
32.) TTK Mad. 1098/8
33.) TTK Mad. 1098/11
34.) TTK Mad. 1100
35.) TTK Mad. 1186
36.) TTK Mad. 1188
37.) TTK Mad. 1190
38.) TTK Mad. 1208
39.) The York-Antwerp Rules 1994
40.) TTK Mad. 1210
41.) TTK Mad. 1235, 1249
42.) TTK Mad. 1259
43.) TTK Mad. 1339
44.) TTK Mad. 1342
45.) TTK Mad. 1345
46.) TTK Mad. 1371