Aylık Yazı Dizileri
Cumhuriyetin Değerleri
Türk toplumu millet mücadelesini, üzerinde hür ve bağımsız yaşayabilecek bir vatan için başlatmış ve başarıya ulaşmıştır. Düşmanlara karşı kazanılan zaferlerin sonucunda bunu Cumhuriyetle güven altına almıştır. Kurulan bu devletin temel özelliği; millî devletin millî varlığı, geleceğini yalnız kendi iradesine bağlama azim ve kararlılığında görülür. Cumhuriyet; Türk tarihinde, Türk’ün açtığı bir devirdir.
Cumhuriyet, Millî bir devletin varoluş nedenini ortaya koyar. Ona şekil ve nitelik kazandırır, ruh verir. "Değerler", geniş anlamı ile her türlü amaçlar, hedefler, ilgi ve çıkarlar; idealler, ülküler, davalar, güç ve iktidar etkenleridir. Doğuştan varolan veya sonradan kazanılan şeylerdir. Türk toplumunun ve özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluş nedenlerini meydana getiren "değerlerin" korunması, geliştirilmesi ve yaygın hale getirilmesidir. Bugün her Türk, binlerce yıllık tarihinde hiç değişmemiş "değerleri" ile varlıklarını koruyabilmekte, insanlık âleminde gerçek ve hakları olan yerlerini almak mücadelesi vermektedirler.
İnsan, sahip olduğu veya çevresinin kendisine sahip kıldığı "değerlere" bağlı olarak, onlar tarafından yönlendirilip, yönetilerek hareket eder. Sorunlarını da bu değerlere bağlı kalarak sıralar, kimine öncelik verir, kimine hiç değinmez.
Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluş nedeni, millî değerleridir. Çünkü bu değerler sonucunda millet mücadelesi başarıya ulaşabilmiş, istiklal ve bağımsızlık kazanılmış, hürriyet içerisinde Türk toplumu, kendisini bütün insanlık âlemine kabul ettirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, her şeyden önce milli değerlere sahip olmakla mümkündür ve sahip olmakla devam eder1.
Bu değerlerin dışındaki algılamalar her toplulukta, her toplumda, her zaman diliminde görülebilir. Toplumlara kişilik veren, onları birbirinden ayıran bağlı oldukları yüksek değerlerinin meydana getirdiği tutum, davranış biçimleri ve hareketleridir. Bunlar, toplumların "öz değerleri”dir. Toplumları, “araç” değerler değil "öz değerler" korur, geliştirir, ebedi kılar. Kısaca, "insanın" gelişmesi, "insanın" öz değerlerle donatılması, "insanın" mutlu kılınmasıdır2.
· Cumhuriyet, Türk toplumunu, ümmet olmaktan kurtararak ulusa kavuşturmuş, bireyi yurttaş konumuna yükseltmiştir.
· Cumhuriyet, Öğretim Birliği Yasası’nı3 çıkartarak, eğitim sistemini laik yapıya kavuşturmuştur.
· Cumhuriyet, çağdaşlaşmanın temeli olan laiklik ilkesini benimsemiş, din konusunda bireyin vicdanındaki kutsal inancın korunmasını sağlanmıştır.
· Cumhuriyet, laiklik ilkesiyle Türkiye, çağdaş uygarlık yarışına katılmıştır.
· Cumhuriyet, siyaset, hukuk, eğitim, kültür, sanat, ekonomi ve toplumsal alanlarda köklü devrimler yaparak yaşama geçirmiştir.
· Cumhuriyet, insan yaşamına ve toplumsal düzene aklın ve bilimin öncülüğüyle yön vermiş ve aydınlatmıştır.
· Cumhuriyet, sosyal ve iktisadi olarak bölgesindeki etkinliğini artırmıştır.
· Cumhuriyet, belirli kişi ya da bir topluluğun değil, tüm halkın çıkarını, kamu yararını göz önünde tutmuştur.
· Cumhuriyet, "demokrasinin en çağdaş mantıksal uygulamasını sağlayan" bir devlet” biçimidir.
Cumhuriyetin, bu değerleriyle sonsuza değin yaşatılması hepimizin ortak sorumluluğudur. Cumhuriyet, bilgi çağının etkin ülkeleri arasında yer alarak ve bu alanda gelişmenin ve çağdaşlaşmanın, yalnızca aklın ve bilimin ışığında gerçekleştirilebileceği düşüncesini temel kabul eder. Ancak bu yolla kalıcı başarıları gerçekleştirebilir ve amaçlarımıza kısa sürede ulaşabiliriz.
Evrensel kavram ve düşünce biçimlerinden etkilenerek, onları etkileyecek duruma gelmenin ve kültürümüzün gelişip, dünya kültürüyle bütünleşmesinin ön koşulu, ulusal kimlik, kişilik ve benliğimizi oluşturan ulusal değerlerimizin korunmasıdır.
Kültürel değerler, bireylerin yaşam boyu gelişmelerine, daha nitelikli ve bilinçli bir yaşam sürmelerine olanak verir. Ulusal değerlerin korunması, toplum içinde ortak bakış ve yöneliş oluşturulmasına katkı sağlar.
Atatürk, Ulusunu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştıracak devrimleri gerçekleştirirken, ulusal birlik ve bütünlüğün oluşmasına ve sürekli kılınmasına katkıda bulunan öz kimliğimizin korunmasına ayrı bir önem vermiştir. Bizlere düşen görev, ulusal kimliğimizi pekiştirerek, öz değerlerimizi korumamız, zenginleştirmemiz ve gelecek kuşaklara aktarmamızdır.
Açıklamalar :