Aylık Yazı Dizileri
Bilim ve Bilgi
BİLİM VE BİLGİ
Bilim
Bilim, kendi alanlarına göre bilgileri (varolan şeyleri) ele alır, inceler ve araştırır. Bu bilgilere ilişkin meseleleri izler ve çözmeye çalışır. Bilim, konusu olan bilgiyi geliştirmek, derinleştirmek, ilerletmek suretiyle yeni bilgiler üretir. Bilgi üretmeyen bilim durgunlaşır ve bilim olmaktan çıkar. Birtakım bilgileri aktaran araç durumuna düşer. Zamanla bu niteliğini de kaybeder ve üretilen bilgiyi de alamaz olur.
Toplumların bilime, bilim kurumlarına, bilim adamlarına verdikleri önem ve değer, ürettikleri bilgi oranındadır. Toplumlar için bilim, bir fantezi, merak, alışkanlık veya birkaç şahsın kendilerini gösterme ve çıkar sağlama vasıtası değildir. Bir ihtiyaçtır, gelişmenin, yenileşmenin ve ilerlemenin yoludur. Bilim, topluma bu istekleri sunduğu sürece bilimdir ve toplumla bütünleşir. Bilim kurumlarının bilim adamlarının topluma karşı sorumlulukları, başka hizmet ve sanat alanlarından daha geniştir, daha etkindir, daha önemlidir.
Bilgi
Bilginin esasta iki unsuru vardır. Birbirinden ayrılmayan ve birbirine bağımlı bu unsurlardan birincisi " Suje ” - insandır . İkincisi ise, “ Obje “ - bilinen bilinebilen, araştırılan varolan şeydir. Her bilgi, bu iki unsur arasındaki bağa dayanır. insan, değişkendir. İnceleme konusu obje ise sabittir, değişken değildir, incelenmesini ve araştırılmasını bekler. İnsanla varolan şey arasındaki bağın kurulabilmesi, insana özgü bazı niteliklerin bilgi olarak varlığına bağlıdır ve bunların başında algı-algılama gelir.
İnsanın çevresiyle varolan ilk ilişkisi ve teması algılamadır. İkincisi düşünmedir. Üçüncüsü, anlama ve nihayet açıklama bağları gelir. Bunların hepsi bir bütündür. Bilgi, bu bağlarla insanla-araştırılan, incelenen, varolan şey arasındaki ilişkinin sonucudur. Bunlardan birinin eksikliği, yetersizliği ve olumsuzluğu bilgiyi sakatlar ve olumsuz kılar.
Bilgiyi araştırma, bulma ve geliştirme ancak insana özgü bir niteliktir. Bu özelliğin kamu hizmeti sayılmasıyla bilim kurumları meydana gelmiş ve toplumların malı olmuştur. Toplum bilim adamlarına, açıklanan kamu hizmetinin bir görevlisi, gönüllüsü, mücahidi gözüyle bakar ve ondan sürekli bilgi üretmesini bekler.
Bilgi Üretme
Bilgi üretme ise, bu bağların sürekli gelişmesinin, yenileştirilmesinin ve özellikle bir toplum için ise, o toplumun kültür ve “değer” yargılarıyla birlikte ihtiyaçlarının dikkate alınması sonucu gerçekleşebilir. Düşünme ile dil arasındaki önemli ilişki ve bütünleşme, bilgi üretiminde ana unsurlardan biridir. Çünkü, insan “dil” ile düşünebilmekte ve düşüncelerini gelecek nesillere “yazı” ile aktarabilmektedir,
Yukarıda açıklama ve tanımlamaya çalıştığım bilim, bilgi ve bilgi üretme konusunda Yüce Atatürk’ ün, "İlim tercüme ile olmaz, tetkikle olur.”, "İlmin ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, bilgisizliktir, doğru yoldan sapmadır." şeklindeki sözleri, araştırarak bilgi üretilmesi hususunda bize yol göstermektedir.
Ruhi Duman
Bostancı, 21 Aralık 2006