Menu

Aylık Yazı Dizileri

Koçtuğ Denizcilik İşletmesi

KOÇTUĞ 

DENİZCİLİK İŞLETMESİ

 

1. Giriş

Yüce Atatürk 1928 yılında “Eğitimin gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha ziyade memlekete ahlaki, hareketli, cumhuriyetçi, inkılapçı, müspet,  atılgan, başladığı işleri başarabilecek yetenekte, dürüst, muhakemeli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri yenmeye hazır ve güçlü gençler yetiştirmektir.” sözü ile eğitimin ve öğrenimin önemini ifade etmiştir.

 

17 Şubat-4 Mart 1923 tarihlerinde İzmir İktisat Kongresi yapıldı. Bu kongre,  Türkiye ekonomisine yön veren üretici, devlet ve tüketici birimlerini bir araya getirerek, ülkenin ekonomik alanda neler yaptığı ve yapması gerektiğinin tartışıldığı kongredir. Bu kongrede, ülkemizin doğal kaynaklarını ilgilendiren ”Maden Meseleleri” görüşülür ve sonuçta; “En mühim bir servet kaynağı olan madenlerimizin kendi fen adamlarımız tarafından ilmi bir surette tetkik edilmesi.”  kararı alınır.

 

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Zonguldak ve çevresinde (Karabük ve Ereğli) bulunan zengin maden ve kömür yatakları nedeniyle Zonguldak, ülkemizin maden endüstri başkenti olarak kabul edilen ve Türkiye Cumhuriyeti’nde “il” yapılan ilk kentimizdir.(1)

 

2. Zonguldak Maadin ve Sanayi Mühendisi Mekteb-i Âlisi

 

İzmir İktisat Kongresi’nde alınan bu karardan bir yıl sonra 20 Ekim 1924 (20 Teşrin-i Evvel 1340) tarihinde İktisat Vekaletine bağlı, Zonguldak Maadin ve Sanayi Mühendisi Mekteb-i Âlisi (Zonguldak Maden Mühendisi Yüksek Okulu) açılarak öğretime başlar. Okulun açılışı ve öğretime başlaması savaş yorgunu ve yoksulu olan yeni Cumhuriyet’in ilk önemli eğitim atılımıdır.(2)

 

Cumhuriyet döneminin başında kurulan, kendine özgü bir eğitim yapısı oluşturan Maden Mühendisi Yüksek Mektebi, 1924 yılından 1931 yılına kadar Batı ülkeleri düzeyinde 70 maden mühendisi yetiştirdi ve okul 1931 yılında kapatıldı.(3)

 

3. Eğitim ve Çalışma Hayatı

 

Cumhuriyetin fakir, fakat onurlu yıllarında, Zonguldak Maden Mühendisi Yüksek Okulu’nda 1924-1931 döneminde okuyan toplam 70 genç maden mühendisleri, ülkenin ekonomik gücüne katkı sağladı. Bu okulun ilk öğrencilerden biri olan Selahattin Göktuğ 1928 yılında, diğer genç 1926’da okula giren Sıtkı Koçman da 1931 yılında mezun oldular. Her ikisi de mezun olduktan sonra devlet tarafından bilgi ve görgülerini artırmak amacıyla Belçika’ya gönderildiler ve orada özellikle kömür ocaklarında staj gördüler. Yurda döndükten sonra çalışma hayatına başladılar. Selahattin Göktuğ devlette, Sıtkı Koçman ise, Muğla yöresinde krom cevheri işletmesi sahibi bulunan İngiliz Stanley Paterson firmasında çalışmaya başladı.

 

Paterson firması, Göçek’ deki krom madenlerini işletiyordu. Sıtkı Koçman, Stanley Paterson firmasının Göçek İşletmeleri’nde müdürlük ve mühendislik görevlerini yürüttü. Firma, çıkartılan krom madenini sahile taşıyor ve gemilere yükleyerek ihraç ediyordu. Stanley Paterson’un Göçek’deki krom maden işletmesi, hükümetin yabancıların elinde bulunan madenleri devletleştirmesi nedeniyle Stanley Paterson’un işletmesi de kapandı. Madenin kapanması nedeniyle Sıtkı Koçman İstanbul’a döndü.

 

Sıtkı Koçman, ticari yetenekleri yüksek, insan ilişkileri fevkalade iyi, Selahattin Göktuğ, mesleki bilgisi çok iyi ve çalışkan birer maden mühendisi idiler. Göçek işletmesinin kapanması üzerine İstanbul’a gelen KOÇMAN, 1940’ta iki şirket kurarak ticarî hayata atıldı. İkinci Dünya Savaşı sırasında, ülkenin çok zor yıllar yaşadığı o dönemde maden direği taşımak, ticaret vb işlere girişerek kendi işini yürütmeye çalışırken, Selahattin Göktuğ, tutumlu bir genç olarak çalışmalarında birikimler yaptı. Bir gün bu iki arkadaş bir araya geldiler. Savaş sonu ABD ve Avrupa, savaş yıllarında tükettikleri krom cevheri stoklarını yenilemek üzere, Türkiye’den devamlı cevher talebinde bulunuyordu.

 

4. Madencilik

 

Sıtkı Davut Koçman, 1948’de çalışmayan krom madenlerinin, hükümetin kararıyla işletmeye açılması üzerine Fethiye Karakaklık krom madeninin işletmesini aldı. 1949’da Alman Krupp firmasıyla anlaşma yaptı. Alman Krupp firması bu anlaşma üzerine İran’dan almakta olduğu krom madenlerini iptal ederek tamamını Türkiye’den almaya başladı.

 

Muğla bölgesinde çalıştığı yıllarda, o bölgelerin krom cevheri yatakları hakkında önemli bilgi ve deneyim sahibi olan Sıtkı Koçman, arkadaşı Selahattin Göktuğ’un hem parasal hem de mühendislik birikimini de birleştirerek, adi bir ortaklık senedi imzalayarak çalışmaya başladılar. Bölgeden çıkardıkları cevherleri, deve sırtında deniz kıyısına indirerek önce mavnalara, daha sonra mavnalarla gemi bordasına taşıyarak gemilere yüklemek suretiyle ihracat yaptılar. Bu sistemle hem üretici, hem de ihracatçı olarak ABD ve Avrupa piyasalarına maden ihraç ettiler.

                                              

Maden kaynaklarının kullanılması, işletilmesi, üretilmesi, üretime hazır duruma getirilmesi ve yurt dışı pazarlara satılması, Türkiye’nin iktisadî kalkınma plan ve hedeflerine uygundu. Bu iki genç işletmeci, bilgi ve becerileriyle ABD ve Avrupa piyasalarına girdiler ve güven sağladılar.

 

5. Denizciliğe Giriş

 

1950’li yıllara gelindiğinde, yükledikleri gemilerin, bir ton maden cevherinin FOB değerine eşit bir navlunla ABD’ye taşındığını öğrendiler. Bu bilgi, kafalarında deniz taşımacılığı alanına girmelerinin yolunu açtı.

 

Kafalarında oluşan bu düşüncelerini, Almanya’daki baş müşterisi olan, ürettikleri maden cevherinin taşınmasında kullandıkları ve aynı zamanda Türk piyasasına sattıkları ağır iş kamyonların üreticisi Krupp firması sahibi ve yöneticilerine açtılar. Krupp, aynı zamanda Bremen ve Bremerhaven’deki tersanelerinin de sahibi idi. Bu firma uygun şartlarda gemi yapabileceği bilgisini verdi. Bremerhaven’deki Seebeckwefrt Tersanesi kendilerine, 1950 yılında yaptıkları modern şileplerden örnekler göstererek hem dürüst bilgi verdi, hem de en iyi malı teklif etti.

 

6. Gemilerin Siparişi

 

Tersane, mevcut Hermes kredisinden finansman sağladı ve 1955 yılında ilk iki gemilerini sipariş ettiler. Gemilerden birincisi 1957 yılında, ikincisi 1958 yılında teslim edilecekti. Bedellerin %10’u siparişte, %5’i omurganın kızağa konmasında, %10’u da tesliminde ödenecek ve ilk iki yılı ödemesiz 8 yıl vadeli, yıllık %6 faizle her biri için DM 6.000.000.- fiyata anlaşma yaptılar..

 

7. İşletmenin Kuruluşu

 

Gemilerin sahibi olarak firma ismi Koçman’ın  KOÇ’u, Göktuğ’un TUĞ’u birleştirilerek   KOÇTUĞ  adı seçildi ve        

 

Sıtkı Koçman-Selahattin Göktuğ

     Koçtuğ Denizcilik İşletmesi 

  Donatma İştiraki 

    

  1956 yılında tescil edildi.

 

Yaptırdıkları gemilerin adlarını, madenden kazanç elde ettikleri Muğla ili ve ilçelerini seçerek, 1957 yılında teslim alınan ilk gemiye FETHİYE, 1958 yılında teslim alınan ikinci gemiye MUĞLA adını verdiler. Birinci gemi olan FETHİYE önceleri Akçay-Emden arasında dökme demir cevheri ile dolu gidip, boş dönerek çalışmaya başladı. İkinci gemi MUĞLA ise, Türkiye-ABD arasında dökme krom cevheri taşımasına başladı. Ancak, geminin gidişte çok düşük navlunla krom cevheri taşıması, dönüşte kiralama yoluyla Yunanistan’a dökme fosfat kayası, Mısır ve Lübnan’a süt tozu, telefon direkleri vb gibi yüklerin taşınmasından elde edilen navlunla taksit borçlarını ödemediğini gördüler.

 

Bu iki müteşebbis, sağlam ve sağlıklı temeller üzerine kurdukları bu işletmenin denizcilik alanında güç oluşturmak için işletmenin başına genç dinamik bilgili üretken ve her zaman kendini yenileyen birini aradılar ve buldular. Bu genç yetenek gerek okul hayatında, gerekse çalışma hayatında bilgi ve becerileriyle dikkat çekmiş genç bir kaptanı 1958 yılında işletmeye aldılar.(5)

 

İşletmeye alınan bu genç yetenek, Avrupa ülkeleriyle Türkiye ve Doğu Akdeniz limanları arasında ticaretin gelişmekte olduğunu ve mal ihtiyaçlarının giderek artacağını görür ve bu konuda bir rapor hazırlar. Raporda, Türkiye’den Kuzey Avrupa’ya maden yükü ile giden gemiler, dönüşte demir-çelik, kimya, sanayi ürünleri vb. yükler taşınacak. Rapora göre gemiler yüklü olarak gidecek ve yüklü olarak gelecek. Rapora gemilerin sefer programlarını da yaparak işletme sahiplerine sunar.

 

8. Düzenli Hat Seferlerinin Başlaması

 

İşletme sahipleri bu raporu tetkik ettiklerinde; Türkiye’de özel teşebbüs olarak yeni inşa edilmiş Türk Bayrağı taşıyan gemilerle bir İlk’e imza atacakları ve taksit borçlarını zorlanmadan ödeme yapacakları düşüncesiyle raporu onayladılar. 1958 yılı sonbaharında KOÇTUĞ LINE olarak Kuzey Avrupa-Doğu Akdeniz arasında ilk düzenli seferlerini başlattılar.

 

KOÇTUĞ LINE’ nın, dünya denizcilik piyasalarında zamanın son teknolojisi ile Almanya’da yeni inşa edilmiş Türk Bayraklı gemilerle özel bir Türk denizcilik firması olarak düzenli seferlere başlaması, hizmet üretiminde ilkelerinden/prensiplerinden taviz vermeden yaratıcı ve mücadeleci olması, firmayı kısa zamanda saygın bir Türk denizcilik kuruluşu haline getirdi.

 

9. Filonun Genişlemesi

 

1961 yılında aynı tersaneye, aynı tonajda BODRUM ve MARMARİS 1 gemilerinin siparişi verildi. O yıllarda Türkiye’nin çok önemli ağır sanayi yatırımlarına ait makine ve malzemeler, bu gemilerle taşındı.

 

1970 yılı başlarında her biri 14500 dwt’luk DALAMAN ve KÖYCEĞİZ 1 adlı gemiler, ABD-Akdeniz hattında çalıştırılmak üzere aynı tersaneye sipariş edildi. Yaptırılan bu gemiler, üstün teknik yapıları, 120 ton kaldırma gücüne sahip ağır vinç donanımları ile limanlarda ağır parçaların yükleme/boşaltmalarını kendi vinçleriyle yapan gemilerdi. Bu gemiler, 1974 yılında yapılan Kıbrıs Barış Harekâtı’nda da çok yararlı hizmetler verdi.

 

1980 yılı başlarında hazır satın alınan MİLAS 1, GÖKOVA 1 ve ULA adlı gemilerle filosunu 9 parça gemiye çıkardı. İşletme bu filonun meydana getirilişinde, tamamen kendi öz kaynaklarını ve kişisel itibarlarını kullandı. Kamu kaynaklarından en ufak bir talepte bulunmadı. İşletme, 1958’de 00 ve 1970’de g oranında yapılan devalüasyonlardan dolayı ağır bunalımlar yaşadı. Her türlü özveri ve ağır çalışma koşulları ile firma bu bunalımları aştı.

 

10. Türk Bayraklı Gemilerle Yapılan İhracat

 

1970’li yılların başına kadar, çimento ithal eden Türkiye, yavaş yavaş ihracatçı ülkeler arasına katıldı. O yıllarda yapılan ihracatın, C F veya CIF esasından satılması konusunda verilen navlun tekliflerinin Türk Bayraklı gemilere, dolar karşılığı TL ödenmesi teklifi büyük avantaj sağladı.(6)  Bu da, Türk ürünlerinin dünya pazarlarına rahat girme imkânını elde etti.

 

Modern Türk Bayraklı gemilere sahip olan KOÇTUĞ’ a önemli görevler düştü, önceleri 100.000 tonla başlayan ihracat taşıması, bu yıllarda ülkemizde yeni inşa edilen genç koster filosunu da kiralamak suretiyle yüklerin rahat taşınmasını sağladı ve taşıma kapasitesini bir yılda 500.000 tona çıkardı. Bu görevin başarılmasından sonra Türkiye ihracatçı ülkeler arasında yer aldı.

 

11. Türkiye’nin Uluslararası Denizcilik Alanında Saygınlığı

 

KOÇTUĞ, uluslararası denizcilik piyasalarında özel sektör olarak başlatmış olduğu düzenli hat seferleriyle, Türk denizciliğine onur ve saygınlık kazandırdı. Millî menfaatlerimizi ön planda tutarak denizciliğin güç ve rekabet mücadelesinde etkinliğini sürdürdü. İhtiyaç ve beklentilerini gerçekleştirdi.

 

KOÇTUĞ, yabancı ve köklü hatlarla acentelik alanında işbirliği kurarak, İran ve Irak yüklerinin uzun yıllardan sonra ülkemiz limanlarından transit taşınmasının öncülüğünü yaptı. Bunun gibi birçok ilklere imza atan işletme, bir yandan bürokrasi engelini aşmaya çalışırken, diğer yandan birçok genç ve girişken elemanların yetişmesinde doğrudan ve dolaylı bir rol üstlendi.

 

KOÇTUĞ, düzenli hat seferleriyle ülkeye ticari, sosyal ve kültürel ilişkiler ve etkinlikler sağladı. Bu etkinlikleri sağlamada emeği bulunun vatansever bu iki müteşebbisten biri olan Selahattin Göktuğ, 1984 yılında hayata veda etti. Sıtkı Koçman, bu tarihte 72 yaşında ve halen bir şeyler yapabilmek umut ve arzusu ile yanıp tutuşmaktaydı.

 

12. Firmanın Kapanması

 

KOÇTUĞ, tam 43 yıl sürdürdüğü düzenli hat taşımacılığını,  bürokratik engeller nedeniyle, 2001 yılının Kasım ayı sonunda tamamen kapattı.  Sıtkı Koçman, taşından toprağından ekmek yediği, servet kazandığı ve çok sevdiği MUĞLA’ ya ve Muğla ilçelerine sosyal, kültürel ve iktisadi alanda gelişmesi için bütün varlığını bir vakıf aracılığı ile Muğla Üniversitesi’ne bağışladı. Bu güzel beldenin vatana hayırlı ve verimli evlatlarının bilim ve eğitim görmesi için elinden gelen her şeyi yaptı.

 

13. Yaşanan Acılar

 

Sıtkı Koçman, genç yaşta oğlu Ali KOÇMAN’ ı 1999 yılında, eşi Mefharet Hanımefendi’yi de 2004 yılında kaybetti. Sıtkı KOÇMAN, 15 Ekim 2005 tarihinde Zürih’te tedavi gördüğü hastanede 93 yaşında yaşamını yitirdi. Naaşı İstanbul’a getirilerek Feriköy Mezarlığına defnedildi.

 

14. Sıtkı Koçman’ın Türk Ekonomisine Kazandırdığı Firmalar.(7)

 

Sıtkı Koçman, bir müteşebbis olarak Türkiye’ye Türk sanayine küçümsenemez derecede önemli firmalar kazandırdı. İngiliz Stanley Paterson firmasının Göçek işletmesinin kapanması üzerine İstanbul’a gelen KOÇMAN, 1940 yılında:

·         Şark Nakliyat Şirketi,

·         Sıtkı Koçman ve Ortakları İthalât ve İhracat Şirketi’ni kurdu.

 

1952’ yılında;

·         Köyceğiz Kromları A.Ş.,

·         Bursa Toros Kromları A.Ş.,

·         Kıyra Kromları Ltd. Şirketi,

 

1957 yılında;

·        BMC Sanayi ve Ticaret A.Ş. (İngilizlerle ortak)

 

1960 yılından itibaren;

·        Güneşli Tavuk Çiftliğini, (İsraillilerle ortak)

·        Bandırma Banvit A.Ş.(8),

·        Topkapı Yem Sanayi A.Ş.; (İsraillilerle ortak)

·        Bandırma’da Banvit Vitaminli Yem Sanayi A.Ş.;

·        Bursa’da Bursa Vitaminli Yem Sanayi A.Ş.;

·        Bolu’da Bolu Vitaminli Yem Sanayi A.Ş.

·        Topkapı Kimya İlâç Sanayi A.Ş.Topkim”, (İsraillilerle ortak)

·        Topkapı Agrokim A.Ş., (Ziraî ilâç alanında)

·        Med İlâç A.Ş.(Beşerî ilaç alanında)

·        Akkardan-Sa, (Sabancı grubu ile ortak)

·        Tekersan A.Ş. (Koç grubu ile ortak)

Şirketlerini kurdu.


Sıtkı Koçman, sanayi ve ticaret alanlarındaki öncülüklerinin ve üstün başarılarının yanında eğitim alanına büyük önem verdi. Sessiz-sedasız verdiği burslarla pek çok gencin Üniversite ve yurtdışı öğrenimlerini tamamlamalarını sağladı.

 

Sıtkı Koçman, son dönemlerinde tüm çalışmalarını Muğla’da Muğla Üniversitesi’ne yöneltti ve bu üniversiteye sayısız eserler kazandırmasından dolayı Muğla halkı, “Sıtkı Koçman Üniversitesi” olarak telaffuz etmeye başladı.

 

15. Kazanılan Ödüller

 

Sıtkı Koçman’ ın büyük atılımlarından biri de 1957’de İngilizlerle ortak olarak İzmir’de kurduğu BMC Sanayi ve Ticaret A.Ş. dir. Bu tesisler, Türkiye’de ilk kurulan Entegre Otomotiv Üretim Tesisi’dir. Burada ilk dizel oto-motor dökümhanesini kurdu ve ilk dizel motoru üretti. Ayrıca otomobil, kamyon, kamyonet, traktör imalatını gerçekleştirdi. Bu alandaki başarısından dolayı Sıtkı Koçman’ a 1973 yılında İngiliz Kraliçesi II. Elizabeth tarafından Liyakat Nişanı verildi.

 

Sıtkı Koçman, 1932 yılından başlayarak ülkemizin eğitim alanına büyük önem verdi. Birçok il ve ilçede okul, hastane, sağlık ocağı ve benzeri kurumları yaptırarak halkın hizmetine sundu; verdiği burslarla pek çok gencin üniversite ve yurtdışı öğrenimlerini tamamlamalarını sağladı. Sıtkı Koçman, Türk halkı ve gençliği için yapmış olduğu bu hizmet ve katkılarından dolayı, Bakanlar Kurulu tarafından 2000 yılında "Devlet Üstün Hizmet Madalyası" ile ödüllendirildi.

 

Sıtkı Koçman, hayatının son dönemlerinde işini tamamen eğitime verdi ve Muğla Üniversitesi’ni de himayesine alarak 80.000 m² nin üzerinde kapalı alanlı bir yapılaşmayı gerçekleştirdi. Muğla Üniversitesi 2000 yılında Sıtkı Koçman’ a "Fahrî Doktor (Dr.h.c.)" unvanı verdi.

 

Sıtkı Koçman’ a ayrıca, yüksek düzeyde devlete vergi ödemesinden, ülkeye döviz kazandırmasından ve döviz ikamesi sağlamasından dolayı, birçok altın-gümüş-bronz madalya, berat ve sertifika ödülleri verildi.  

 

16. Sonuç

 

Sıtkı Koçman, Yüce Ata’nın dediği gibi, ülkesini seven ahlaki, hareketli, atılgan, başladığı işleri başaran, yetenekli, irade sahibi ve engelleri aşmasını bilen dürüst bir kişi olarak bilgisiyle, görüşleriyle, insanlara olan gönül dolusu sevgisiyle, vatanına olan bağlılığıyla, yorulmak bilmeyen irade ve enerjisiyle her türlü güçlükleri yenerek birçok sanayi ve ticari kuruluşlar kurdu ve büyük başarılar sağladı. Bu kuruluşlardan biri de Koçtuğ Denizcilik İşletmesi’dir.

 

Büyük bir inanç ve özveri ile kurduğu Koçtuğ Denizcilik İşletmesi, 1968 yılında Derneğimize üye oldu ve işletme kapanana kadar da üyeliği devam etti. Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği, ülkemizin nadir yetiştirdiği fikir ve işadamlarından biri olan merhum Sıtkı Koçman beyefendiye, Türk Denizciliğinde yeni bir çığır açmasından, Türk halkına sunduğu sosyal hizmetlerinden, Türk gençlerinin yetişmesi için vermiş olduğu burs ve yardımlarından, Türk ekonomisine kazandırdığı sanayi ve ticari kuruluşlardan ve Muğla Üniversitesine yaptığı bağışlarından dolayı sonsuz şükranlarını sunar. 

           

           

            Açıklamalar                           :

1.   Zonguldak, 1 Nisan 1924 tarihinde, Cumhuriyet sonrası kurulan ilk il olma unvanını kazanmıştır.

2.    Yüksek Maadin ve Sanayi Mühendisi Mektebi. Talebe rehberi. İstanbul: Ekspres Matbaası, 1931.

3.    Nadir Avşaroğlu. Türkiye’de Maden Mühendisliği Eğitimi Tarihçesi. S. 24-28

http://www.maden.org.tr/resimler/ekler/5ba7c3bbe8402a4_ek.pdf

Hamit Kalyoncu "Maden Mühendis Mektebi-i Âlisi’nde Yeni Mühendis - Yeni İnsan" http://www.haberzonguldak5.googlepages.com/zonguldakTarihi_HK01.htm

4.    Kaptan Metin Leblebicioğlu ile yapılan sohbetlerden,

5.    Genç Yetenek; Kaptan Metin Leblebicioğlu. 1958 yılında Koçtuğ Denizcilik İşletmesi’ne katıldı. Bir müddet sonra bu işletmenin Avrupa Temsilcisi olarak Anwers’ e gitti, 1966 yılında dönerek işletmenin Genel Müdürlük görevinde bulundu.

6.  Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 17 Sayılı Karara ilişkin Görünmeyen Muameleler Tebliği gereğince, yurtdışından gelen dövizler TL’ye çevrilerek hesaba alınıyordu ve firmaların DTH tutma yetkisi yoktu. Yapılan tüm hesaplara döviz alış kuru üzerinden işlem yapılırdı.  Yıl içinde yapılan tüm işlemler için Mayıs Ayı içinde Kambiyo Müdürlüğü’ne “Devre Beyannamesi” verilirdi.

7.    Muğla Üniversitesi Sıtkı Koçman’ın Biyografisi. http://www.mu.edu.tr/t/skv/kocman.html

8.   Ülkemizde paketlenmiş mamul ve yarı mamul tavuk etini tanıtarak yaygınlaştıran

 

Ruhi Duman

İstanbul, 15 Mart 2010

 

 

NOT:

Sıtkı Koçman ve Selahattin Göktuğ, kendi kuvvet ve kudretleriyle; bilgileriyle, görüşleriyle, azim ve kararlılıklarıyla kurdukları Koçtuğ Denizcilik İşletmesi, özel teşebbüs olarak 1958 yılında Türkiye limanları-Kontinant limanları arasında düzenli hat seferleri başlatmalarından dolayı Türk Denizciliğine damgasını vuran bir kuruluş olarak yer almıştır.

 

Ancak, yakın tarihi geçmişi olmasına rağmen Koçtuğ Denizcilik İşletmesi hakkında pek bilgi kaydına rastlanmamaktadır. Büyük emekler sarf edilerek kurulan bu işletme çalışmalarıyla, tecrübe ve deneyimleriyle dürüstlüğü ilke edinerek büyük başarılar elde etmiştir. Bu yazı böyle bir firmanın geçmişi hakkında kısa bir özeti çıkarılarak gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla kaleme alınmıştır.

 

Bu işletmede çalışmaya ve çalışma hayatına başlayan birçok kişi, denizcilik alanında bilgi ve tecrübe kazanarak kendi firmalarını kurmuş ve halen mesleklerini icra etmektedirler. Bu kişiler, mesleklerini icra ederken, KOÇTUĞ ekolünde yetişmenin onur ve gururunu yaşamaktadırlar.

      

Koçtuğ Denizcilik İşletmesi’ni yazarken değerli kadim dostum Sayın Kaptan Metin Leblebicioğlu ile yapmış olduğumuz aylık toplantılardaki sohbetlerinden son derece yararlandım. Değerli dostumun bana bu imkânı vermesinden ve uzun yıllar genel müdürlüğünü yaptığı firmanın çalışması, gelişmesi, çekilen sıkıntıları ve yapılan mücadeleler hakkında beni bilgilendirmelerinden dolayı kendilerine çok teşekkür ederim.

 

Ruhi Duman