Menu

Aylık Yazı Dizileri

Atatürk’ün İki Fakir Öğrenciyi Okutma Anısı

Nisan 2007
 

Değerli Üyeler,

 

Bildiğiniz gibi, dünyada ilk defa Yüce Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen bayram, “23 Nisan Çocuk Bayramı” dır. Bu bayram nedeniyle, dünya devletlerinden  yüzlerce çocuk Türkiye’ ye gelerek, Türk çocuklarıyla birlikte olmak ve onların coşkularını paylaşmaktadır. Yalnız coşkuları paylaşmakla kalmayıp taze ve genç dimağlarına Atatürk’ü ve onun görüşlerini de yerleştirmektedirler.

 

Ulu Önder’ in titizlikle üzerinde durduğu konulardan biri ve en önemlisi, öğretim ve eğitimden çeşitli nedenlerle yoksun kalan genç nesillerdi. Bunlara karşı milli ve vicdani yükümlülüğü her zaman içinde taşıdı ve yüzlerce genci çeşitli okullara göndererek eğitim almalarını sağladı. İşte bunlardan birinin okula yerleştirilmesiyle ilgili güzel bir öyküsü var ve bu öyküyü sizlerle paylaşmak istedim.

 

Her ay yayınlamakta olduğumuz “Temel ve Kalıcı Unsurlar” dizisine ilişkin olarak Nisan ayının anlamı nedeniyle Yüce Ata’ mızın iki yoksul çocuğu  nasıl okula yerleştirdiğini ve karşılığında nasıl bir cevap aldığını okuyacaksınız.  Bu güzel anıyı okuduktan sonra, Atatürk zamanı ve sonrası devlet yönetiminin uygulaması, insani ve hukuki değerleri, medeni cesareti, düşünce ve görüşleri kıyaslama yolunu da bulacaksınız. 

 

Keyifle okuyacağınızı umduğum “Atatürk’ün İki Fakir Öğrenciyi Okutma Anısı” ile sizleri baş başa bırakırken, en derin sevgi ve saygılarımı sunarım.

 

 

Ruhi Duman

Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği

(Yönetim  Kurulu Başkanı)

 

-------------------- 

 

 

ATATÜRK’ÜN  İKİ  FAKİR ÖĞRENCİYİ

OKUTMA  ANISI

 

Yıl 1934. O dönemde Milli Eğitim Bakanlığı Ulus’tadır Bakan ise, Niğdeli Zeynel Abidin ÖZMEN’ dir. Bakan, makamında çalışırken kapı çalınır. Bakan gür sesiyle:

-   "Giriniz!"  der.

ATATÜRK’ ün yaverlerinden biri, yanında iki çocukla makama girerler. Bakan konuklara yer gösterir.  Hoş beşten sonra, yaver Bakan Abidin ÖZMEN’ e bir zarf uzatır. Bakan zarfı alır,  ATATÜRK’ ten gelen bir mektuptur bu.  Abidin ÖZMEN zarfı özenle açar ve mektubu dikkatle okur:

-   "Bay Abidin ÖZMEN, Milli Eğitim Bakanı...."

"Yaver Bey’le, size iki fakir ve kimsesiz çocuk gönderiyorum. Bu çocukları, uygun göreceğiniz, bir liseye ( parasız yatılı olarak ) kaydını yaptırın..."

Bu, ATATÜRK’ ün bir emridir. Kesinlikle yerine getirilecektir. Bakan Abidin ÖZMEN, orta öğretim genel Müdürü’ nü çağırtır ve şu direktifi verir:

-   "Yaver Bey’ in yanındaki bu iki çocuğun evrakını alınız ve bu çocukları Haydarpaşa Lisesi’ne paralı yatılı olarak kaydını yaptırıp, her ikisi için de üçer yıllık paralı yatılı makbuzlarının ’veli ve ödeyen hanesine ATATÜRK’ ün ismini yazdırarak’ bana getiriniz." der.

Bakanın emri yerine getirilir. Abidin ÖZMEN de kısa bir mektup yazarak, yaver bey ile ATATÜRK’ e yollar. Mektubun içeriği aynen şöyledir :

-   "Muhterem ATATÜRK,

Yaver Beyle göndermiş olduğunuz iki çocuk hakkında emirlerinizi aldım. ancak, arkasında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Cumhurbaşkanı ATATÜRK gibi birisi bulunduğu için; bu iki çocuğu fakir ve kimsesiz olarak kabul etmeme, hem yasalarımız, hem de mantığımız izin vermedi. Bu nedenle her iki çocuğun da, emirleriniz gereği, Haydarpaşa Lisesi’ne PARALI YATILI olarak kayıtlarını yaptırdım. Çocukların üçer yıllık okul taksitlerine ait makbuzları, ekte takdim..."

ATATÜRK bu mektup üzerine, devrin Başbakanı İsmet İnönü’ye telefon ederek:

-   "Bak." demiş, "Senin Milli Eğitim Bakanın bana ne yaptı !"

 

Olayı özetleyip anlatmış. İnönü, Bakan’ ı adına özür dilemiş.

ATATÜRK:

-   "Yok !" demiş, "Özür dileme. Çok memnun oldum. Keşke her devlet adamı bu medeni cesarete sahip olabilse ve gösterebilse..."

 
Kaynak:       
Yüksek Mimar H. Rahmi ÖZMEN
15.09.1985 tarihli ’KOLAY  İLAN’  gazetesi.               
(Cumhuriyet,  09.01.2002)